tag:blogger.com,1999:blog-38171210501011338672023-11-16T13:51:29.027+03:00Manken Gibi Olun!Dengeli bir biçimde zayıflayın...cetinbalhttp://www.blogger.com/profile/10118521676423835011noreply@blogger.comBlogger38125tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-66911195330980456992014-01-21T22:00:00.000+02:002014-01-21T22:57:37.295+02:00Yavaş ye, ağır çiğne, kilo ver<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjo1w9xdl1bOAdn7ddEYrNlTsjBD-lykhg_GMdJeM411WA_EXRD35n880kkymgRE8_qurfFjH9WD8xdz62VbJ26EYhhBU2f8E1kMpVw_juUgqWlD104XVtr5pEjJJ1Tdg7VXr-aUc05L4M/s1600/22698006%5B1%5D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjo1w9xdl1bOAdn7ddEYrNlTsjBD-lykhg_GMdJeM411WA_EXRD35n880kkymgRE8_qurfFjH9WD8xdz62VbJ26EYhhBU2f8E1kMpVw_juUgqWlD104XVtr5pEjJJ1Tdg7VXr-aUc05L4M/s1600/22698006%5B1%5D.jpg" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<div class="detailSpot" style="-webkit-transition: all 0.3s linear; background-color: white; color: #444444; font-family: pt_sansregular, Arial, Helvetica; font-size: 12px; margin: 0px; padding: 0px; transition: all 0.3s linear;">
<h2 class="dtlSpot" style="font-family: pt_sansbold_italic !important; font-size: 16px; font-weight: normal; line-height: 24px; margin: 0px 0px 24px; padding: 0px;">
ABD’deki Texas Üniversitesi’nden biliminsanları yavaş yavaş yemenin kalori alımını azalttığını kanıtladıklarını açıkladı.</h2>
</div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: pt_sansregular, Arial, Helvetica; font-size: 16px; line-height: 24px; margin-bottom: 24px; padding: 0px;">
Deneylerde iyice çiğneyerek ve her lokmadan sonra çatal kaşıklarını bırakarak yiyen kişilerin yemek masasından kalktıklarında ortalama 88 kalori daha az tükettiğini ve kendilerini daha tok hissettiğini gördüklerini söyledi. Oyuncu Gwyneth Paltrow formunu korumak için yavaş yemek yediğini söylemişti.</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-24089336658235654882014-01-14T13:00:00.000+02:002014-01-21T23:02:38.310+02:00'Su İçsem Yarıyor' Diyorsanız...<b style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;"><span style="color: #cc0000;">"Su içsem bile yarıyor. Ne yaparsam yapayım fazla kilolarımdan kurtulamıyorum!" diyenlerdenseniz metabolizmanızı hızlandırmalı ve diyet tuzaklarına dikkat etmelisiniz...</span></b><br />
<b style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;"><span style="color: #cc0000;"><br /></span></b>
<span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Yavaş çalışan bir metabolizmanız varsa, egzersiz çok önemlidir. Kas dokusundaki artış ve yağ dokusundaki azalışla birlikte metabolizma hızı artar ve yediklerinizi daha hızlı yakmaya başlarsınız.</span><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Ayrıca, metabolizma hızınız normal olsa da, kilo vermek için çabalarken bazı şeyleri yanlış yapıyor olabilirsiniz. Diyet tuzaklarını tanımak için Uzman Diyetisyen Dilara Koçak’ın önerilerine dikkat!</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;"><br /></span>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDxP7Sg9d7GZg3ajdNPWvOt6l_sRwVDfTy289qcccO70BzVUTo_pKRoIuSeWvJt8s-YIRmVIAzua4d4YrySMVdSZsrcfR8w1uu4jg1FriwxlTK3A-HO4K0v4xfdhFMYk4hEVStUpHcs34/s1600/%2525E2%252580%252598Su+%2525C4%2525B0%2525C3%2525A7sem+Yar%2525C4%2525B1yor%2525E2%252580%252599+Diyorsan%2525C4%2525B1z%5B1%5D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDxP7Sg9d7GZg3ajdNPWvOt6l_sRwVDfTy289qcccO70BzVUTo_pKRoIuSeWvJt8s-YIRmVIAzua4d4YrySMVdSZsrcfR8w1uu4jg1FriwxlTK3A-HO4K0v4xfdhFMYk4hEVStUpHcs34/s1600/%2525E2%252580%252598Su+%2525C4%2525B0%2525C3%2525A7sem+Yar%2525C4%2525B1yor%2525E2%252580%252599+Diyorsan%2525C4%2525B1z%5B1%5D.jpg" /></a></div>
<span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;"><br /></span>
<b style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Bazal Metabolizma Hızı Nedir?</b><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Bazal metabolizma hızı (BMH) 24 saat boyunca hiç hareket etmeden hayati fonksiyonların devamı için harcanan enerjidir. BMH kadınlar için ortalama 1.000 – 1.400 kalori; erkekler içinse 1.200 – 1.600 kalori diye düşünülebilir. Kilo vermek için kadınlar 1.000 – 1.200 kalori, erkekler 1.200 – 1.600 kalori alabilir. Kiloyu muhafaza etmek için kadınların günlük ortalama 2.000 kalori erkeklerin ise ortalama 2.500 kalori alması tavsiye edilir.</span><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Ancak tabii ki, tüm bunlar ortalama değerlerdir. Bazal metabolizmanızın hızını ölçmek için bir uzmandan yardım almanız en doğrusudur. Eğer düşük kalorili beslenmenize rağmen kilo kaybedemiyorsanız, bazal metabolizma hızınız ortalama değerlerden düşük olabilir.</span><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><b style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Kas Dokusunu Artırarak Metabolizmayı Hızlandırabilirsiniz</b><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, metabolizma hızını artırabilmeniz için şu önerilerde bulunuyor:</span><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">“Vücudumuzun yaşamak için kullandığı enerji (kalori) miktarı olan metabolizma hızı, kişiler arasında oldukça değişkenlik gösterir. Bu da onların kilo alıp vermelerini etkiler. Bazı kadınlar günde 1.600 kaloriyle hızla kilo verirken, günde 800 kalori almalarına rağmen yavaş kilo veren insanlar da nadir olmakla birlikte vardır. Bu insanlar enerjiyi depolayarak ve kilo aldırarak daha idareli çalışan bir metabolizmaya sahiptirler. Eğer bu şekilde yavaş çalışan bir metabolizmanız varsa, egzersiz çok önemlidir.</span><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Kas dokusundaki artış ve yağ dokusundaki azalışla birlikte metabolizma hızı artar ve yediklerinizi daha hızlı yakmaya başlarsınız. Üstelik düzenli egzersize bağlı olarak vücut enerjisi artar, yorgunluk hissi minimuma düşer."</span><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><b style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Dirençli Kilolarda Moralinizi Bozmayın</b><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Eğer diyet yapıyorsanız ve bir belirli bir noktada kilo vermeniz duruyorsa hemen moralinizi bozmayın. Daha önce kilo alıp veridiyseniz bedeniniz önceki kilolarınıza sadakat gösterme eğiliminde olur. Uzun süre kaldığınız bir kilo, diyetin tam orta dönemine denk gelip kilo verme hızınızı oldukça yavaşlatabilir. Böyle bir durumda sabırlı olmak ve hareketi arttırarak negatif enerji dengesine yardımcı olmak en doğru yoldur. Kendinizi aç bırakmak kesinlikle çözüm değildir. Üstelik siz aç kaldıkça metabolik hızınız yavaşlar ve daha sonra kilo alma riski doğar. Bunun yerine öğün sıklığını arttırmak, diyetin karbonhidrat miktarını azaltıp yağsız proteini arttırmak denenebilir. Ancak, bunu yaparken de yeterli miktarda karbonhidrat almayı ihmal etmemelisiniz, çünkü beyin dokusu enerji için sadece karbonhidrat yani glikoz kullanır.</span><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><b style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Tuzaklara Dikkat!</b><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Kilo vermek için çabalasanız da bazı şeyleri yanlış yapıyor olabilirsiniz. Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, kilo aldıran tuzakları tanımanızı ve onlara dikkat etmenizi öneriyor. İşte size kilo aldıran o hain tuzaklar:</span><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Light etiketli demek, istediğiniz kadar yiyebilirsiniz demek değil: Diyet ürünler tehlikesiz göründükleri için aşırı tüketime oldukça müsait. İstenmeyen tablo bu gıdaların diyet etiketli olmasına rağmen hala kalorili olduklarını unutunca ortaya çıkıyor. Unutmayın ki, bir ürünün ambalajında light etiketi bulunması demek, istediğiniz kadar tüketebileceğiniz anlamına gelmiyor.</span><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Salata soslarına dikkat: Kilo sorunumuzu düşünmeden bol bol yediğimiz salatalar da aslında dikkat etmez isek kilo almamıza sebep olabiliyorlar. Nasıl mı? Salatayı daha çekici kılmak için ilave edilen baştan çıkarıcı ve kalori yönünden zengin soslar yüzünden. Salata hazırlarken koyu yapraklı malzemelere ağırlık vermeniz ve salatayı soslar yerine peynir, avokado, kuru meyveler ve tahıllarla süslemeniz size iyi bir çözüm sunar. Öte yandan sağlıklı bir yağ olmasına rağmen zeytinyağının da her tatlı kaşığında 45 kalori bulunduğunu da unutmamak gerek.</span><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><br style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;" /><span style="background-color: white; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 16.799999237060547px;">Diziler kilo aldırıyor: Bir araştırmaya göre kadınların fazla kilolarının bir suçlusu da sevilen diziler. Bir kadın en sevdiği diziyi onuncu kez izlemeye bile karşı koyamıyor. Dizi izleme eylemini daha keyifli kılmak için ise elbette atıştırmalıkları yanı başından ayıramıyor. İşin en tehlikeli kısmı ise akşam yemeğini TV karşısında yemek. Çünkü bu yemek normalden çok daha fazla uzuyor. Mutlaka TV karşısında bir şeyler yemek istediğinizde ise yoğurt ve meyve gibi sağlıklı seçeneklere yönelmeniz yararınıza olacaktır.</span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-85646609471921175842010-11-24T14:29:00.001+02:002010-11-24T14:31:59.042+02:00Batık Tırnaklar için Ne Yapmalı?<strong>Ayak tırnaklarında görülen, acı veren ve istediğiniz ayakkabıyı giymenizi engelleyen batıklar için alınabilecek önlemler ve bakım önerileri </strong><br /><br /><strong><br />Batık Tırnak Neden Olur?</strong><br /><br />Ayağınızı sıkan, ayak yapısına uygun olmayan ayakkabılar batık tırnak oluşmasına neden olabilir.<br /><br />Tırnakları çok dibinden kesmek ya da çok fazla uzatmak batık oluşumunun nedenleri arasındadır.<br /><br />Ayakların; ayakkabı içinde havasız kalması, tırnaklara sürülen ojelerin kalitesiz olması batık oluşumunu tetikler.<br /><br />Ayağınızı çarpmak veya ayağınızın üstüne basılması gibi şeyler tırnağınızın derinin içine batmasına hatta gömülmesine neden olur.<br /><br /><strong>Batık Tırnak Nasıl Önlenir?</strong><br />Tırnaklarınızı düz şekilde kesin, unutmayın ki tırnak kenarlarınız ne kadar düz olursa batma riskleri de o kadar az olacaktır.<br /><br />Pedikür yaparken yâda yaptırırken tırnaklarınızın yüzeyden değil tırnak altından kaldırılarak törpülenmesini sağlayın.<br /><br />Ne kadar beğenirseniz beğenin dar ve sivri burunlu ayakkabılar tırnak batığına yol açacağı için onlardan uzak durup, yuvarlak burunlu ve ayak numaranıza uygun ayakkabılar seçin.<br /><br />Batık durumunda ilerlemeyi engellemek ve mikrop kapmasını önlemek için sıkı ve pamuklu olmayan çoraplardan uzak durun.<br /><br /><strong>Tırnaklarımı Nasıl Güçlendirebilirim?</strong><br /><br />Tırnaklarınızı güçlendirerek hem kırılmasını hem de batık oluşmasını en az indirebilirsiniz.<br /><br /><strong>Malzemeler,</strong><br /><br />2 çay kaşığı çam terebentin esansı<br /><br />1 çay kaşığı tatlı badem yağı<br /><br />Yarım limonun suyu<br /><br />1 su bardağı ılık su<br /><br /><strong>Hazırlanışı ve Uygulaması,</strong><br /><br />Çam terebentin ve badem yağını cam bir kâsede karıştırın.<br /><br />Karışımı kulak temizleme çubuğuyla tırnak üzerine ve diplerine sürün.<br /><br />15 dakika bekleyin.<br /><br />Limon suyu ve ılık suyu karıştırın.<br /><br />Tırnaklarınızı limon sulu karışımın içinde 10 dakika bekletin.<br /><br />Ilık suyla durulayıp iyice kurulayın.<br /><br /><strong>Not:</strong> Tırnak güçlendirme bakımını haftada 1 kez uygulayabilirsiniz.<br /><br /><strong>Ayaklarımı Nasıl Dinlendirebilirim?</strong><br /><br />Uzun saatler ayakkabı içinde kalan ayaklarınızın dinlenmeleri için bitkisel yöntemlerden faydalanabilirsiniz.<br /><br /><strong>Malzemeler,</strong><br />2 tatlı kaşığı lavanta yağı<br /><br />1 tatlı kaşığı tuz<br /><br />2 litre su<br /><br /><strong>Hazırlanışı ve Uygulaması,</strong><br />Derin bir kovada tüm malzemeleri karıştırın.<br /><br />Suyun içinde ayaklarınızı 15 dakika bekletin.<br /><br />Sürenin sonunda ayaklarınızı durulayıp iyice kurulayın.<br /><br />Bebe pudrası ya da nemlendirici krem uygulayın.<br /><br /><strong>Not:</strong> Bakım yöntemini haftada 2 kez uygulayabilirsiniz.<br /><br /><strong>Önemli Bilgi:</strong> Her iki bakım yönteminde de tırnaklarınızda oje olmadığından emin olmalısınız.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-42598128117660685482010-11-24T14:28:00.000+02:002010-11-24T14:29:25.724+02:00Selülit Oluşumunu Önlemek<strong>Tatil planları yapıyor, bütün yılın yorgunluğunu üzerinizden atmak için sabırsızlanıyor. Bavulunuzu hazırlamak, tatille ilgili hayal kurmak keyif veriyor ancak selülit sorunu aklınıza geldiğinde yüzünüz mü asılıyor?</strong><br /><br />Temel ve basit kurallara dikkat ederek, sağlıklı beslenerek selülitlerle vedalaşabilir, yanınıza yaklaşmasına izin vermeyebilirsiniz.<br /><br />Selülit oluşumunu önlemek ve yeni başlayan selülitleri yok etmek için öncelikli hedefiniz sağlıklı beslenme olmalıdır.<br /><br />Günde 1,5 litre sıvı tüketmelisiniz. Su, soda, ıhlamur, yeşil çay gibi sağlıklı içecekler tercih edebilirsiniz.<br /><br />Gazlı içecek, fazla sayıda kahve, çay gibi içeceklerden uzak durmanızda fayda vardır.<br /><br />İçecek seçiminde tuz oranı yüksek olanları beslenme planınızda en aza indirmelisiniz. Turşu suyu, şalgam suyu gibi tuzlu içecekler vücuttaki suyun tutulup ödem ve selülit oluşmasına zemin hazırlayabilir.<br /><br />Gıda seçiminde doğal ve evde hazırlanmış yiyecekleri tercih edebilirsiniz. Salam, sosis, pastırma gibi hem yağlı hem de işlenmiş gıdalar genel vücut sağlığı için risk oluştururken selülit sorununu da tetiklemektedir.<br /><br />Evinizde yemek hazırlarken kullandığınız yağ türüne dikkat etmelisiniz. Kalorisi düşük ve sağlıklı bitki yağları selülitle savaş döneminde yardımcınız olacaktır.<br /><br />Beslenme planınızı oluştururken tüm besin gruplarından tüketmeye çalışın. Et grubunda yağsız tavuk, hindi ve deniz ürünlerini tercih edebilirsiniz. Öğle ve akşam yemeklerinizde az yağlı salatalar tüketmek hem fit kalmanızı hem de sindirim sisteminizin düzenli çalışmasını sağlayacaktır.<br /><br />Beslenmenizde gereken düzenlemeleri yaptıktan sonra en önemli adım harekete geçmektir. Her gün tempoyu biraz daha artırarak yürüyüş yapın. Size en çok fayda sağlayacak olan açık hava yürüyüşleridir. Özellikle bulunduğumuz mevsimde sabah erken ya da akşam saatlerinde en az yarım saat yürüyüş yapma fırsatını kaçırmayın!<br /><br />Selülitlerden kurtulmak, fit kalmak için dans etmenin etkili ve eğlenceli gücünden faydalanabilirsiniz.<br /><br />Dans ederken tüm kaslarınız çalışacak, kan dolaşımınız hızlanacaktır. Sevdiğiniz bir müzik türünü açıp evinizde dans edin. Hem masrafsız hem de eğlenceli yöntemle güzelleşmenin tadını çıkarın.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-5905399980182753712010-11-24T14:26:00.001+02:002010-11-24T14:26:55.350+02:00Etkileyici Bakışlar İçin!<strong>Çekici bakışlara sahip olmayı kim istemez ki! Yüzünüzdeki ifadeyi ve bakışlarınızı belirginleştirmek için kirpiklerinizin söz dinliyor olması gerekir. Bunun içinse ihtiyacınız olan şey yeterice uzun, hacimli ve kıvrımlı kirpiklere sahip olmak! </strong><br /><br />Öncelikle kirpiklerinizi uzatmak için işe Hint Yağı kullanımı ile başlayabilirsiniz. Hint yağı kirpiklerinizi uzamasını yardımcı olur, kopma ve dökülmeleri önleyerek sağlıklı bir görünüm kazanmalarını sağlar. Aktardan kolayca temin edebileceğiniz Hint yağını bir pamuk yardımı ile kirpiklerinizin üzerine hafifçe sürün.<br /><br />Cildiniz yağlı ise pamuğun üzerine bir iki damla su damlatarak Hint yağını seyreltin. İşlemi yatmadan önce uygulayabilirseniz Hint yağının kirpiklerinize iyice nüfuz etmesini sağlayabilirsiniz. Durulamaya gerek duyulmayan bu yöntemi bir hafta her gün tekrarlamak üzere uygulayın.<br /><br />İkinci aşama ise kirpiklerinizin kıvrımlı olmasıdır. Bunun için rimel kullanımında yapmanız gereken ilk adım, üst kirpiklerde rimelin ilk katını kirpik diplerinden başlayarak uygulamaktır.<br /><br />İlk katı uyguladıktan sonra ikinci kat için göz uçlarını hafifçe gerdirin ve aşağı bakar durumda rimeli sadece uçlara gelecek şekilde uygulayın.<br /><br />Alt kirpiklerinizin sihirli yöntemi ise rimel fırçasını düz ve diplerden başlayarak uygulamaktır. İlk katın ardından ikinci katı uygularken uç kısımlara hafif darbelerle zikzak yaparak uçlarını belirginleştirebilirsiniz.<br /><br />Rimel uygulamasından önce ve sonra dikkatlice kirpik kıvırıcı kullanırsanız; daha belirgin kirpiklere sahip olabilirsiniz.<br /><br />Kirpiklerinizin sağlığını korumak için gece uyumadan önce kirpiklerinizdeki rimeli temizlemeyi ihmal etmeyin! Geceden kalan rimel; kirpik uçlarının sertleşmesine ve kırılmasına neden olur.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-91072563427005612942010-11-24T14:18:00.000+02:002010-11-24T14:19:20.930+02:00Kahve Bakımıyla Güzelleşin!<strong>Sabah kahvenizi içmeden önce ılık bir duş alıp güne zinde başlamak ve teninize ipeksi bir dokunuş kazandırmak ister misiniz?</strong><br /><br />Kahve; içeriğindeki uyarı maddeler sayesinde cildin sıkılaşmasını ve kan dolaşımının hızlanmasını sağlar. Bu sayede cildin toparlanmasına, selülit sorunun yok edilmesine yardımcı olur. Günümüzde birçok selülit ve cilt bakım kremlerinin içinde kahve özü bulunmasının sebebi budur.<br /><br /><strong>Selülitler İçin,</strong><br />Hem pürüzsüz bir tene kavuşmak hem de basen bölgenizdeki selülitleri ortadan kaldırmak için kendinize 10 dakika ayırmanız yeterli!<br /><br />Pamuklu kumaştan üretilmiş kesenin içine 1 yemek kaşığı kadar kahve çekirdeği koyun. Sabah ılık duşunuzu alırken; kahve dolu keseyi ıslatarak tüm vücudunuza hafifçe bastırarak uygulayın.Kahve kürünü her gün düzenli olarak uyguladığınızda selülitlerde gözle görülür azalma olduğunu fark edeceksiniz!<br /><br /><strong>Gözaltı Torbaları İçin,</strong><br />Kahvenin damarları uyarıcı etkisiyle gözaltında oluşan şişlik ve torbaları yok edebilirsiniz.<br /><br />Pamuklu kumaştan üretilmiş kesenin içine 1 tatlı kaşığı kahve çekirdeği koyun. Keseyi hafifçe ıslatıp buzlukta 5 dakika bekletin. Sürenin sonunda gözaltlarınıza keseyi hafifçe bastırarak uygulayın.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-11566544810747850082010-11-24T14:14:00.000+02:002010-11-24T14:15:22.910+02:00Parfümlerin Dili…<strong>Her tende farklı duygular uyandıran parfüm; insan hafızasında güçlü bir yere sahiptir. Yıllar önce duyduğu bir kokuyu bile az önce duymuş gibi hatırlayabilir. Kokular güçlüdür ve iz bırakmanızı sağlar.</strong><br /><br />Kendinizi kokunuzla ifade etmek, karakterinizi yansıtmak için doğru parfümleri seçmeniz önemlidir. Nasıl görünmek istiyorsanız; o kokuya bürünmelisiniz. <br /><br /><strong>Çiçeksi Kokular</strong><br />Yaz mevsimine uygun hafif ve çiçeksi kokular kendinizi daha dingin ve zarif hissetmenizi sağlar. Deniz kenarında, üzerinizde beyaz uçuşan bir elbise varmış ve gülümsüyormuşsunuz hissini yaratır.<br /><br />Etrafınızdaki insanlara zarif ve romantik olduğunuz mesajını vermek istiyorsanız; çiçeksi kokuları tercih edebilirsiniz.<br /><br /><strong>Baharatlı Kokular</strong><br />Kalıcı ve büyüleyici baharatlı kokular; özellikle kış mevsiminde kullanmak için uygundur. Kendinizi daha güçlü ve çekici hissetmenizi sağlayacaktır. Paçuli, sandal, baharat gibi kokular çevrenize kadınsı ve kışkırtıcı mesajlar iletir.<br /><br /><strong>Şekerli Kokular</strong><br />Dinamik, enerji dolu şekerli kokular her mevsim kullanım için uygundur. Etrafınıza pozitif ve çekici mesajını verir.<br /><br />Kendinizi genç ve zinde hissetmek istiyorsanız; şekerli kokuları tercih edebilirsiniz.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-39464880690034060012010-11-24T14:11:00.000+02:002010-11-24T14:12:07.442+02:00Ter Kokusunu ÖnlemekTer; vücudun ısı, su ve tuz dengesini düzenleyen sağlıklı bir salgıdır. Cildi nemlendirip, vücut ısısını sabitler. Sıcak ve nemli ortamlarda hızla çoğalan bakteriler; ter salgısının kötü kokmasına neden olur.<br /><br />Ter kokusuna önlemeye yönelik en önemli çözüm temizliktir. Her gün banyo yapmak, koltuk altı bölgesinde tüyleri ağda, jilet, epilatör ya da tüy dökücü kremlerle almak, banyo sonrası iyi kurulanmış cilde deodorant ya da antiperspirant uygulamak kötü ter kokusuna neden olan bakterileri ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır.<br /><br />Terlemeyi azaltmak için pamuklu kumaştan üretilmiş kıyafetler ve iç çamaşırları tercih etmenizde fayda vardır.<br /><br />Terlediğinizi hissettiğiniz anda hemen deodorant ya da antiperspirant sıkmadan önce koltuk altınızı yıkayıp bakterilerden arındırın ve iyice kurulayın. Temiz cilde uygulanan ter önleyici ürünlerden en iyi performansı bu şekilde alabilirsiniz.<br /><br />Ter kokusunu önlemek için bitkisel bir yöntem uygulamak istiyorsanız; anti bakteriyel özelliğe sahip adaçayını tercih edebilirsiniz. 1 bardak kaynar suyun içine 2 dal adaçayı ekleyip 5 dakika demlenmesi için bekleyin. Sürenin sonunda adaçayını süzün. Bir parça pamuğu adaçayına batırıp koltuk altı, ayak, el gibi terleyen bölgelerinize sürün.<br /><br />El, ayak ve koltuk altı terlemesi için botoks tedavisini tercih edebilirsiniz. Botoks işlemi sırasında; ter bezlerini çalıştıran sinirler etkisiz hale getirilir ve aşırı terleme durdurulur. Botoks uygulaması ortalama 30 dakika sürüyor ve lokal anestezi altında gerçekleştiriliyor. 6 ay süreyle terleme sorununu ortadan kaldıran botoks işlemi; terleme yoğunluğuna göre 1 ya da 2 seans uygulanabiliyor.<br /><br />Ayak terlemesini ve bakterilerin yol açtığı mantar oluşumunu engellemek için her gün ayaklarınızı yıkayıp, parmak araları dâhil iyice kurulayın. Bebe pudrayı ayaklarınıza masaj yaparak sürün. Çoraplarınızı her gün değiştirin. Ayakkabılarınızı her kullanımdan sonra hafif nemli bezle silip, iyice kuruması için bekletin.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-7260851953580747492010-11-24T14:08:00.000+02:002010-11-24T14:10:18.915+02:00Tüy Azaltıcı Yöntem!<strong>İstenmeyen tüyler keyfinizi kaçırmasın! Her epilasyon sonrası kolayca uygulayabileceğiniz doğal tüy azaltıcı yöntemle her zaman hazır olmanın tadını çıkarın!</strong><br /><br /><strong>Malzemeler,</strong><br />5 yemek kaşığı limon suyu<br /><br />2 tatlı kaşığı tuz<br /><br /><strong>Hazırlanışı ve Uygulaması,</strong><br />Tüylerinizi ağda, epilatör ya da cımbızla kökünden alın.<br /><br />Limon suyu ve tuzu cam bir kâsede karıştırın.<br /><br />Epilasyon yaptığınız bölgeye karışımı sürün.<br /><br />Tüy köklerine ulaşmasını sağlamak için masaj yaparak yedirin.<br /><br />1 saat bekleyip ılık suyla durulayın.<br /><br /><strong>Önemli Bilgiler,</strong><br />Limon tuz karışımını epilasyon yaptıktan sonraki 3 gün boyunca sürmelisiniz.<br /><br />Tüy azaltma yönteminden sonuç almak için; tüylerinizi kökünden alan yöntemleri tercih etmelisiniz.<br /><br />Düzenli kullanım sonucunda tüyleriniz daha geç ve ince çıkacaktır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-25134652282382151942010-11-24T14:06:00.001+02:002010-11-24T14:08:00.108+02:00Harika Görünün!<strong>Yaz günlerinde güneşin enerjisi ruhumuzu canlandırırken, aşırı sıcak bedenimizi yorabilir. Günlük bakımlar gözümüzde büyür. Aynaya baktığımızda solgun bir yüzle karşılaşabiliriz.</strong><br /><br />Vücudunuza, dişlerinize, cildinize düzenli bakım uyguladığınızda her daim kendinizi hazır hissedebilirsiniz. Pratik yöntemler ve size özel ayıracağınız dakikalarla güzel ve bakımlı olmanın keyfini yaşayabilirsiniz.<br /><br /><strong>Duş Alın!</strong><br />Günde en az bir kez banyo yapın. Vücudunuzu güzel kokulu ve sevdiğiniz bir duş jeli ya da tercihen bir sabun ve sünger yardımı ile hafifçe bastırarak yıkayın. Banyodan sonra nemlendirici bir losyon ile vücudunuza masaj yapın. Masaj yaparken diz, dirsek ve ellerinize daha fazla zaman ayırın.<br /><br />Duş sayesinde vücudunuzdaki kan dolaşımı hızlanacak ve kendinizi daha zinde hissedeceksiniz.<br /><br />Banyo sonrası nemlendirici krem sürmek, cildinizin yenilenmesini ve pamuk gibi yumuşacık olmasını sağlayacaktır.<br /><br /><strong>Dişlerinizi Fırçalayın!</strong><br /><br />Bakımlı görünüşün en olmazsa olmazlarından biri temiz ve bakımlı dişlerdir. Yüzünüzde kusursuz bir makyaj olsa, saçlarınız kuaförden yeni çıkmış gibi şekillendirilmiş de olsa gülümsediğiniz anda görünen sarı ve lekeli dişler güzelliğinizi gölgeleyecektir.<br /><br />Dişlerinizi sabah ve gece olmak üzere 2 defa fırçalayın. Diş aralarında kalan besin artıklarını temizlemek için diş ipi; nefesinizin güzel kokması için dil temizleyicisi kullanın. Dişlerinizi fırçalarken dilinizi fırçalamayı ihmal etmeyin.<br /><br />Dişlerinizi fırçaladıktan sonra dudaklarınızı hafif dokunuşlarla fırçalamak hem daha canlı görünmesini hem de ölü derilerin giderilmesini sağlayacaktır<br /><br /><strong>Dik Durun!</strong><br />Bulunduğunuz ortamlarda duruşunu ve yürüyüşünüzün çok önemlidir. Dik oturun ve dik yürüyün. Omuzlar ve sırtın görünüşü imajınızı doğrudan etkiler. Yürürken karnınızı içeri çekin ve emin güvenli adımlar atarak yürümeye çalışın.<br /><br /><strong>Parfüm ve Deodorant Kullanın!</strong><br />Ter kokusunu önlemek için duş sonrası mutlaka deodorant kullanın. Seçtiğiniz deodorantın pudralı olmasına özen gösterin çünkü kötü ter kokusuna karşı daha dayanıklıdır.<br /><br />Parfüm seçimlerinizi mevsime göre yapmalısınız. İlkbahar, yaz döneminde çiçekli kokular; sonbahar, kış döneminde baharatlı kokular tercih edebilirsiniz.<br /><br />Parfümünüzün kalıcı olması için şakaklar, ense ve dirsek içlerine sıkabilirsiniz.<br /><br /><strong>Tırnaklarınızı Renklendirin!</strong><br />Beyaz, kırmızı, pembe ya da mavi! Renkli ojelerle tırnaklarınıza enerji takın. Ellerinizin güzelliğini artıran bakımlı tırnaklar için manikür ve pedikür yaptırmayı ihmal etmeyin.<br /><br />Sadelikten hoşlanıyorsanız, beyaz tonlarının hâkim olduğu Fransız manikürünü tercih edebilirsiniz.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-49096898691866326472010-11-24T14:00:00.000+02:002010-11-24T14:02:07.247+02:00Çabuk Yağlanan Saçlar İçin<strong>Hormon düzensizliği ile yağ bezlerinin gereğinden fazla çalışması, stres, kalıtsal etkenler, çevre kirliliği gibi faktörler saçların yağlanmasına sebep olur.</strong><br /><br />Çabuk yağlanan saçlar için öncelikle yapılması gereken yağlı saçlar için üretilen şampuanlar kullanmak ve saçları ılık suyla yıkamaktır.<br /><br />Yıkama yaparken saç diplerinize hafifçe masaj yapın. Saçınızı şampuanladıktan sonra soğuk ya da ılık su ile durulayın. Yüksek ısılı fönlerden ve maşa kullanımından kaçının. Unutmayın ki saç ısındıkça yağlanma süresi de hızlanacaktır. Bu tip işlemleri kullanmanız gerektiğinde de mutlaka ısıya karşı koruyucu serumlardan kullanın.<br /><br />Yağlı saçları çok sık taramamaya, şekillendirici köpük ya da sprey kullanmamaya dikkat edin. Saçınızın nem dengesini korumak yağlanmayı bir adımda engellemenize yardımcı olur.<br /><br />Bakım için bitkisel öz içeren haftalık kürlerden yararlanabilirsiniz. Böylece yağ bezlerini sakinleştirir ve saçın ihtiyaç duyduğu nemi sağlamış olursunuz.<br /><br /><strong>Saçlarınız için yağlanma engelleyici maske, </strong><br /><strong>Malzemeler,</strong><br />1 yemek kaşığı ada çayı<br /><br />1 yemek kaşığı biberiye<br /><br />1 yemek kaşığı elma sirkesi<br /><br />2 su bardağı kaynar su<br /><br /><strong>Hazırlanışı ve Uygulanışı,</strong><br />Ada çayı ve biberiyeyi kaynar suda çay gibi demleyip süzün.<br /><br />İçerisine elma sirkesi ekleyip karıştırın.<br /><br />Karışımın soğuması için bekleyin.<br /><br />Saç diplerine yedirerek sürüp iki saat bekleyin.<br /><br />Ilık su ile nazikçe durulayın.<br /><br />İşlemi 2 haftada bir tekrarlayabilirsiniz.<br /><br /><strong>Püf Noktası,</strong><br />Eğer saçlarınız yağlanmış ve de yıkamaya vaktiniz yoksa 1 tatlı kaşığı kadar bebe pudrasını saç diplerinize uygulayın ve sivri uçlu bir tarak kullanarak saçlarınızı hafifçe şekillendirin.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-83292471237643725902010-11-24T13:59:00.000+02:002010-11-24T14:00:49.097+02:00İşinize Yarayacak Pratik Bilgiler!<strong>Bazı ufak bilgiler, durumu kurtarır! O anda acil olan olayları düzeltir. Aklınızın bir köşesinde dursun, lazım olabilir!</strong><br /><br />Gözlük vidası çıkınca ne sıkıntı olur değil mi? Üstelik bu sürekli oluyorsa! Sürekli vidayı sıkıştırıp, en olmadık yerde düşmesini istemiyorsanız, vidanın gireceği deliğe önce renksiz oje damlatın. Ardından vidayı takın.<br /><br />Akşama katılacağınız davet için yeni bir çift ayakkabı aldınız. Elbiseniz ve ayakkabınızla gözler üstünüzde olacak. Ancak evde bir giydiniz ki, ayakkabı ayağınızı sıkıyor. Kolay bir yolu var! Ayakkabıları birkaç dakika buhara tutun ve sonra giyin.<br /><br />Makasınız kesmesi gereken şeyleri kesmemeye başladı. En ihtiyacınız olduğu anda sizi sıkıntıya sokuyor. Makası bileylemek gerekiyorsa, birkaç zımpara kağıdı kesin ve işiniz hallolsun!<br /><br />Halınızın ortasında sigara yanıkları canınızı mı sıkıyor? Yanık yerlerin üzerine, zımpara kağıdı ile dairesel hareketler yaparak kurtarabilirsiniz.<br /><br />Mobilyaların yerleri değiştiğinde, halının üzerinde iz kalır. Bu izleri yok etmek için, izlerin üzerine bir parça buz koyun ve erimesini bekleyin. Daha sonra üzerinde elektrik süpürgesini gezdirin. İzden eser kalmayacaktır.<br /><br />Fermuarlı kıyafetlerinizi çamaşır makinesine koymadan önce kontrol edin. Açık kalan fermuarlar, yıkanırken zedelenebilir.<br /><br />Üst üste koyduğunuz bardaklar yapışıp çıkmıyorsa, bir leğenin içerisine koyun. Üstteki bardağın içine buz koyun. Leğenin içine yavaş yavaş sıcak su ekleyin. Bardakların kolayca çıktığını göreceksiniz.<br /><br />Satın aldığınız plastik ve cam eşyaların üzerine yapıştırılan etiketlerden kurtulmak ne büyük sıkıntıdır, değil mi? Ancak kolay bir yolu var. Etiketin üstüne yemeklik margarin sürün ve 15 dakika bekletin. Bir bez ile ovalayıp yıkayın. Üstünde hiçbir leke ve çizilme olmadan çıkacaktır.<br /><br />Ütü yapmayı kolaylaştırmak ve süreyi azaltmak için, ütü masasının kılıfının altına alüminyum folyo koyun. Sıcağı geri yansıtacağı için, ütü yapmanız kolaylaşacaktır.<br /><br />Bez pabuçların üstündeki lekeleri çıkarmak sorun oluyorsa, onarlı bir yastık kılıfının içine koyun. Kılıfın ağzını kapatın ve çamaşır makinesinde yıkayın. Yeni gibi olacaktır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-77290884992162349662010-11-24T13:57:00.000+02:002010-11-24T13:59:39.799+02:00Ballı Saç Maskeleri<strong>Yıpranmış, solgun, dolgunluğunu kaybetmiş saçlarınızı canlandırmak, parlaklık kazandırmak ister misiniz? Ballı doğal saç bakım maskeleri evinizde güzellik merkezi keyfini yaşatacak!</strong><br /><br />Bal; içeriğindeki besleyici maddeler özelliğiyle saçların yenilenmesini, güçlenmesi ve doğal bir parlaklık kazanmasını sağlar. Size özel 10 dakikanızı ayırarak, ekonomik ve etkili ballı saç maskeleriyle daha güçlü saçlara kavuşabilirsiniz.<br /><br /><strong>Parlaklık Maskesi</strong><br />Zarar görmüş, rengini yitirmiş saçlarınıza parlaklık vermek için sadece bal ve suya ihtiyacınız var.<br /><br /><strong>Malzemeler,</strong><br />1 tatlı kaşığı süzme bal<br /><br />1 su bardağı ılık su<br /><br /><strong>Hazırlanışı ve Uygulanışı,</strong><br />Saç türünüze uygun şampuanla saçlarınızı yıkayıp durulayın.<br /><br />Bal ve suyu iyice karıştırın.<br /><br />Karışımı; ıslak saçlarınıza yedirerek sürün.<br /><br />Saçınıza bone takıp 15 dakika bekleyin.<br /><br />Sürenin sonunda ılık suyla saçlarınızı durulayın.<br /><br />Ballı saç maskesini haftada 1 kez uygulayabilirsiniz.<br /><br /><strong>Güçlendirici Maske</strong><br />Saç derinizdeki kepek, kaşıntı, kızarıklık gibi sorunları ortadan kaldırıp; saç tellerinizi güçlendirmek için sadece süzme bal ve zeytinyağına ihtiyacınız var.<br /><br /><strong>Malzemeler,</strong><br />2 yemek kaşığı süzme bal<br /><br />4 yemek kaşığı saf zeytinyağı<br /><br /><strong>Hazırlanışı ve Uygulanışı,</strong><br />Süzme bal ve zeytinyağını iyice karıştırın.<br /><br />Karışımı; fırça yardımıyla saç diplerine ve uçlarına sürün.<br /><br />Saçınıza sıcak havlu sarıp 30 dakika bekletin.<br /><br />Sürenin sonunda saçlarınıza su sürmeden şampuanlayın.<br /><br />Ilık suyla durulayın.<br /><br />Saç güçlendirici maskeden en iyi sonucu almak için haftada 2 kez uygulamalısınız.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-53221844724511156822010-11-24T13:55:00.001+02:002010-11-24T13:57:12.714+02:00Tonik Hakkında Merak EdilenlerTonik; cilt temizliği tamamlar ve gözenekleri sıkılaştırır. Gece uyumadan önce ve sabah uyandığınızda günlük cilt temizliği yaparken tonik kullanmanın önemli yeri vardır. Tonik, ilk adımda cildinizdeki yağ, toz, makyaj gibi kalıntıları derinlemesine temizlerken; cilt gözeneklerini sıkılaştırıp daha canlı ve genç kalmasını sağlar.<br /><br />Toniğinde içeriğinde cilt sağlığını ve güzelliğini koruyacak farklı maddeler bulunabilir. Gül suyu, maden sodası, salistik asit gibi karışımlarla tonik hazırlanabilir.<br /><br />Cildinizde sivilce, akne sorunu yaşıyorsanız; düzenli tonik kullanımıyla çözüme ulaşabilirsiniz. Sivilceli ve akneli ciltler için üretilmiş tonikler; ciltteki yağ dengesini düzenler, cildi kurutmadan fazla yağı alır ve sağlıkla parlamasını sağlar. Özellikle içeriğinde alkol olan tonikler yağlı ciltler için idealdir. Cilt gözeneklerinin tıkanması sivilce ve akneye yol açar ancak alkol içerik tonikler cilt gözeneklerini derinlemesine temizler ve cildin nefes almasını sağlar.<br /><br />Kuru ya da normal cilt türüne sahipseniz içeriğinde alkol olmayan tonikleri tercih etmelisiniz. Gül suyu, maden sodası gibi içeriklere sahip tonikler; ciltteki ölü derileri temizler ve canlılık kazandırır. Cildi yağlandırmadan, PH dengesini düzenler.<br /><br /><strong>Tonik Nasıl Uygulanır?</strong><br />Cildinizi temizleme jeli, sabun ya da losyonla temizleyin.<br /><br />Bir parça pamuğun üzerine yeteri miktarda tonik dökün.<br /><br />Bastırmadan, dudak ve göz çevresine değdirmeden tonikli pamukla yüz ve boyun bölgenizi silin.<br /><br />Yaklaşık 1 dakika bekleyip ılık suyla durulayın.<br /><br />Cilt türünüze uygun kremle nemlendirme yapın.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-51769566204053260272010-11-24T13:52:00.000+02:002010-11-24T13:54:47.290+02:00İnce Görünmek İsteyenlere!<strong>Beden Seçimi</strong><br />Boy aynasının karşısına geçip beden ölçünüzle yüzleşmeye hazır mısınız? Cevabınız evet olmalı çünkü ince görünmek istiyorsanız; tam bedeninize uygun kıyafetler seçmelisiniz. Sahip olduğunuz ölçülerden daha büyük ya da küçük kıyafetler; vücudunuzun kusurlu görünmesine neden olur.<br /><br />Etrafınızdaki insanları gözlemleyin; kendi bedeninden küçük kıyafetler giyen kadınların özellikle bel ve basen bölgesindeki fazlalıklar gözünüze çarpmıyor mu? Bedeninize uygun kıyafetler seçip daha ince görünmek için en önemli ve garantili ilk adımı atın!<br /><br /><strong>Uzunluk</strong><br />Pantolon ve etek boyunuzun hem kilonuzu hem de siluetinizi etkileyeceğini biliyor musunuz? Bilekte biten ya da bileğin üzerindeki pantolonlar boyunuzun daha kısa; kilonuzun daha fazla görünmesine neden olur. Amacımız daha ince ve uzun görünmekken neden kısa pantolonları tercih edelim ki? Topuklu ayakkabılarla kombinleyip yere kadar uzanan etek ve pantolonlar istediğiniz etkiyi yaratmaya yardımcı olacaktır.<br /><br /><strong>Aksesuarlar</strong><br />Doğum sonrasında göbeğiniz mi kaldı ya da aldığınız kilolar bel ve göbek çevresine mi toplandı? İstediğiniz kiloya ulaşana kadar kalın kemerlerin inceltici etkisinden faydalanabilirsiniz. Elbise, etek ya da pantolonların üzerine takacağınız kalın, korsaj türünde kemerler hem göbeğinizi daha ince gösterirken hem de 2011 trendini stilinize yansıtmanızı sağlar.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-68700518231779203872010-11-24T13:51:00.000+02:002010-11-24T13:52:33.868+02:00Makyaja Hazırlık!<strong>Genç Görünüm</strong><br />Cildinize makyaj uyguladığınızda genç görünmesi ve makyajın pürüzsüz olması için en önemli faktör temizliktir. Makyaja başlamadan önce cilt türünüze uygun temizlik ürünleriyle cildinizi temizleyip canlı bir görünüm kazandırabilirsiniz.<br /><br /><strong>Eşit Dağılım</strong><br />Yüz ve boyun bölgenizdeki kusurlu görüntüyü ortadan kaldırmak, cildinize renk vermek için fondöten kullanabilirsiniz. Fondöten uygulamalarından dikkat etmeniz gereken en hassas durum eşit dağılımdır.<br /><br />Fondötenin pürüzsüz görünmesini, her bölgeye eşit dağılmasını sağlamak için makyaja başlamadan önce cildinizi nemlendirmelisiniz. Cilt türünüze uygun nemlendirici kremi; temizlenmiş yüz ve boyun bölgenize sürdükten sonra cilt tarafından emilmesi için ortalama 3 dakika kadar bekletin. Sünger ya da fırça yardımıyla fondöteni sürün.<br /><br /><strong>Hafif Dokunuş</strong><br />Makyaja sabitlik; cildinize pürüzsüz görünüm kazandıran pudra; yoğun olarak değil fırçayla hafif dokunuşlarla uygulanmalıdır. Cilt kusurlarını kapatma görevini fondöten üstlendiği için pudra kullanımı mümkün olduğunca az miktarda tercih edilmelidir. Fondöten üzerine yoğun pudra kullanmak yüzünüzde doğal durmayan bir görüntüye neden olur.<br /><br /><strong>Renklendirme</strong><br />Yüz makyajınızın son adımı allıktır. Rujdan önce sürülmeli ve cilt renginizle uyum sağlamalıdır. Büyük fırçayla allık sürmek; yüzünüzde usta ellerden çıkmış makyaj görüntüsü yaratır. Allık sürerken elmacık kemikleri üzerine uygulamak yapmak daha canlı görünmenize yardımcı olur. Yüzünüzü daha uzun göstermek istiyorsanız; yanaklarınıza da allık sürmelisiniz.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-33952551628434516712010-08-07T20:00:00.000+03:002010-08-07T06:52:18.022+03:00Beden Sağlığı Vücut bakımı<strong>Deri<br /><br />Kişinin sağlık ve dengesinin en önemli göstergesi derisidir. Lakin özel bakım ister. Duş deriyi güçlendirir ve uyandırır. Duşların en faydalısı, sıcak sudan sonra, deriyi kamçılayan fışkırma soğuk suyla son bulanıdır. Banyo ayrıca uykuya hazırlayan bir dinlenme aracıdır. Deriye yararlı olması açısından ideal su sıcaklığı 37- 38 derece, ideal banyo süresi 15- 20 dakikadır, daha fazlasında deri yumuşar. Nazik, kuruma eğilimi olan derilerde yağlı veya kozmetik bir sabun kullanılmalıdır. Banyo tuzları sadece koku verdiği halde, yağlar deriyi besler. Su yosunu içeren banyolar deriyi yeniler, az da olsa kişiyi zayıflatabilir. Tabii sünger, kıl kese veya bez (normal ve yağlı deriler), fırça (nazik deriler) gibi banyo araçlarının kullanımı, ölü hücreleri daha iyi temizleyerek deriyi daha kaygan hale getirir.<br /><br /><br />Saçlar<br /><br />Çağdaş şampuanlar temizleyici olmaktan çok tedavi edici olduğundan, saçlar bunlarla haftada birkaç kere yıkanabilir. Bununla beraber çok etkili bir şampuanın çok sık kullanılması, tepkisel bir seboreye (yağ salgısının marazi bir şekilde ve aşırı artışı) neden olabilir, bu durumda saçlar yağlı bir görünüm alır.<br /><br /><br />Kuru saçlar, kırılır, zor taranır, kolaylıkla elektriklenir, genellikle uçları çatallıdır. Çoğunlukla yumurta, sığır iliği, keratin, bitki özüyle hazırlanmış yumuşak şampuanlar bu tür saçlara iyi gelir.<br /><br /><br />Yağlı saçlar, aşırı yağ salgısı taşır (sebore). Sık yıkanma zorunluluğu, çoğu zaman yağ bezlerini irkiltir ve bu yüzden saçların yağlı görünümü daha da artar. Böyle saçlar ardıç katranı, kınakına, panama kabuğu veya bitki özütleriyle hazırlanmış şampuanlarla ve haftada en çok 2 defa yıkanmalıdır.<br /><br /><br />Kepekli saçlar, normal veya kurudur... Elbiselere dökülen beyaz kepekler, saçlı derinin aşırı pullanmasından ileri gelir. Sırayla bir kere kepek giderici, bir kere yumuşak şampuanla başı yıkamak gerekir. Yağlı saçlarda kepekler saçlı deriye yapışır. Sebore temizlenirken bunlar da birlikte temizlenir.<br /><br /><br />Saçları az miktarda şampuanla sadece bir defa yıkamak yeterlidir. Saçlı deriyi güçlendirmek ve kan dolaşımını hızlandırarak saç köklerinin daha iyi beslenmesini sağlamak için şampuanı köpürterek birkaç masaj hareketi yapmak uygun olur. Saçların durulanması da çok önemlidir. Boyalı, permanantlı, kuru, zarar görmüş saçlarda şampuandan sonra bir krem kullanmak yerinde olacaktır. Saç bakımı günde en az iki defa fırçalamayı gerektirir. Fırçalama saçları temizler, havalandırır, kuvvetlendirir ve düzelterek biçimlendirir. Ayrıca fırçalama esnasında saçlı deriye de masaj uygulanmış olur.<br /><br /><br />Eller<br /><br />Sofraya oturmadan, yiyeceklere, kap kacağa dokunmadan, bebekle uğraşmadan, makyaj yapmadan veya makyaj silmeden evvel mutlaka eller yıkanmalıdır! Eller yumuşak bir sabunla ve tırnak fırçası kullanılarak yıkanmalı, sonra yumuşatıcı bir sütle ovalanmalıdır.<br /><br /><br />Tırnak cilası kullanan bir kadının, haftada bir kere manikür yapması gerekir. Tırnağındaki cilayı silip havalanmayı sağladıktan sonra gerekiyorsa tekrar sürmesi uygundur.<br /><br /><br />Ayaklar<br /><br />Ayak bakımına özellikle dikkat edilmelidir. Ayaklar günde 1- 2 defa yıkanmalı, nasır veya siğil varsa, bunlar mutlaka tedavi edilmelidir. Sertleşen kısımlar on günde bir defa özel bir kremle yumuşatılmalı, ayaklar bir vücut sütüyle elden geldiğince sık ovulmalıdır. Parmak aralarının iyice kurulanmasına dikkat edilmeli, mantar olup olmadığına sık sık bakılmalıdır.<br /><br /><br />Haftada bir ayakların bakımı yapılmalı, ayak banyosu, nasırlaşan yerlerin ponza taşıyla törpülenmesi, köşelerini açmadan tırnakların yuvarlak ve ayakkabıya değmeyecek şekilde kısa kesilmesi gerekir.<br /><br /><br />Mahrem Temizlik<br /><br />Edep yeri, anatomik konumu ve hep elbise içerisinde kalması dolayısıyla havalanamayan, kıl ve salgı bezi bakımından zengin bir bölge olduğundan, dikkatli bakım ister. Her gün, çok yağlı veya deri yumuşatıcı sabunlarla (nötr veya asit, alkali değil) yıkanmalıdır. Adet dönemlerinde kadınlar gerektiği zaman ve gerektiği kadar yıkanacaktır.<br /><br /><br />Makyaj Silme<br /><br />Amaç, deriyi hem makyaj malzemesinden kurtarmak, hem de gün boyu gözeneklerde toplanan yağ ve tozlardan arındırmaktır.<br /><br /><br />Makyaj malzemesi veya makyajsız bir yüz her gece, bir sütle (kuru ve nazik ciltler) silinmelidir. Sütün fazlası, suda eritilen alkolsüz bir tonik, bir köpük veya suda erimiş bir jel ile (normal ve yağlı ciltler) giderilir. Gözler ciltten daha nazik olduğundan, göz makyajı her zaman yüzden önce silinmelidir.</strong>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-956280661072309172010-08-07T19:00:00.000+03:002010-08-07T19:00:03.024+03:00Dudak Bakımı<p><strong>Dudaklarınızın güzel görünmesini istiyorsanız herşeyden önce kurumuş ve çatlamış olmamalarını sağlamalısınız. Bunun için yanınızda taşıyacağınız bir çatlak kremini (lipstick) gerektiğinde sürmeniz yeterli olacaktır.</strong></p><p><strong></strong> </p><p><strong>Makyaja başladığınızda dudaklarınız çatlak olmamalı çünkü bunu bir anda gideremezsiniz. Ayrıca özellikle kışın, ruj seçiminizi dudak koruyuculu olanlardan yapmalısınız. Bazı pudralı rujlar güzel görünmelerine rağmen dudaklarınızı kurutabilir.</strong></p><p><strong></strong> </p><p><strong>Ruj sürmeye başlamadan önce ne kadar hafif makyaj yapıyor olsanız da dudak kalemi kullanmalısınız. Doğru sürülen bir dudak kalemi makyajın naturelliğinden hiç birşey eksiltmez. Önemli olan rengini doğru seçmek, süreceğiniz rujdan biraz daha koyu bir dudak kalemi kullanmalısınız. Dudaklarınız inceyse kalemi dudağın biraz dışından çekebilirsiniz ancak bunu abartmayın. Kalemin ucunun biraz küt olması daha yumuşak bir etki yaratacaktır. Keskin ve koyu renkte çekilmesi dudaklarızın doğallığını bozacaktır, günlük makyajda bundan kaçının. Dudak kaleminizi rujun üstünden de sürebilirsiniz, bu iki rengin daha iyi kaynaşmasını ve çizginin yumuşamasını sağlar.</strong></p><p><strong></strong> </p><p><strong>Makyaj uzmanları genelde rujun fı</strong><strong>rça ile sürülmesini tavsiye eder ama bunu özellikle günlük makyajınızda yapmasanız da olur. Ruju sürerken dudak kalemininde hafifçe üstünden geçmelisiniz, sürdükten sonra dudaklarınızı birbirine yapıştırıp biraz hareket ettirirseniz de olur. Rujun fazlasını da bir parça kağıt mendille alırsanız daha pürüzsüz görünürler. Sürdüğünüz rujun kalıcı olmasını istiyorsanız pek kolay çıkmayan ever-lasting rujlardan kullanabilir ya da dudaklarınızın kuruma problemi yoksa rujdan önce biraz pudra sürebilirsiniz.</strong></p><p><strong></strong> </p><p><strong>Rujun rengine gelince, modadan önce kendinize, yaptığınız makyaja ve gideceğiniz yere uygun olmasına dikkat edin. Mesela kahverengi tonlarında far kullanmışsanız kırmızı ya da pembe değil yine kahverengi tonlarında bir ruj kullanın. Gündüz, fazla iddialı renklerden kaçının, dudak renginizden biraz daha koyu ya da biraz daha açık, "ruj sürdüm" diye bağırmayan doğal renkleri tercih edin.</strong></p><p><strong></strong> </p><p> </p><p><strong></strong></p><p><strong>Zayıflamak için su için<br /></strong><strong><br />İster düşük yağlı bir beslenme programı, ister protein yüklü bir zayıflama diyeti, isterseniz karbonhidrat diyeti uygulayın, hepsinde sabit olan tek şey vardır: Bol bol temiz ve doğal su içmek.<br />Yeni yapılan çalışmalar bol su içerek metabolizmanızı hızlandırabileceğinizi gösteriyor. Su içtikçe, yakacağınız kalori miktarı artabilir. Su kilo verme programınızın eşsiz bir parçası bile olabilir. Diyet uzmanları ve doktorlar kilo kaybını hızlandırabilmeniz için diyet yaparken de günde yaklaşık 5 bardak su içmeniz gerektiğinde çok ısrarlılar.<br />Berlin deki Franz-Volhard Kliniği Araştırma Merkezi nden Michael Boschman ve arkadaşları bu etkinin nasıl oluştuğunu araştırmak amacıyla, fazla kilolulara günde yaklaşık yarım litre su ilave vermişlerdir. Araştırma sonunda kadın ve erkeklerdeki metabolik hızın yaklaşık yüzde 30 oranında arttığı saptanmıştır.<br /><br /><br />Panik Atak<br /><br />Yoğun Korku ve Rahatsızlık Hissi...<br /><br />Panik atak, ruhsal kaynaklı olan ve kendini oldukça güçlü bedensel belirtilerle gösterebilen bir kaygı bozukluğudur. Tedavi edilmediği taktirde kişinin "acı çekmesine", kendini toplumdan soyutlamasına, iş başarısının düşmesine ve nihayet bazı fiziksel hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilen bu rahatsızlık farkedildiğinde, diğer birçok hastalıkta olduğu gibi, ciddiye alıp hemen uzmana başvurmayı gerektiriyor.<br /><br />Panik Atak Nasıl Anlaşılır?<br /><br />Aşağıdaki belirtilerden dördünün ya da daha fazlasının kişide aniden başlaması ve 10 dakika içinde en yüksek düzeye ulaşması durumunda panik atak sözkonusu olabilir:<br /><br />Çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama ya da kalp hızında artma olması<br />Terleme<br />Tüm vücutta titreme ya da sarsılma<br />Nefes darlığı, boğuluyor gibi olma duygusu<br />Soluğun kesilmesi<br />Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi<br />Bulantı ya da karın ağrısı<br />Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma<br />Gerçekdışılık duyguları ya da benliğinden ayrılmış olma<br />Kontrolü kaybetme ya da çıldırma korkusu<br />Ölüm korkusu<br />Uyuşma ya da karıncalanma duyumları<br />Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları </strong></p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-86580408269565551592010-08-07T18:00:00.000+03:002010-08-07T18:00:04.198+03:00Selülit Formülleri<strong>Selülit Nedir? Selülit (tıbbi olmayan terimiyle) – vücudun değişik yerlerinde ortaya çıkan “portakal kabuğu” görünümüne verilen addır. Kadınların yüzde 80 de ortaya çıkar ve hormonal dengesizlikler başta olmakla bir çok nedeni vardır. Şişmanlıktan farklı olarak kalçalar, basen bölgesi ve bacaklar selülitin en sık görüldükleri yerlerdir. Selülit nadiren erkeklerde de görülür.<br /><br />Selülitten sadece diyet ve hareketler sayesinde kurtulmak mümkün değildir. Selüliti basit bir yağ tabakası olarak görmek büyük bir yanlış olur, çok zayıf olan kişilerde bile selülit kendisini gösterebilir. Derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun çevresinde oluşan selülit derinin üst kısmında girintili çıkıntılı bir görünüm oluşmasına neden olur. </strong><br /><strong></strong><br /><strong>Beslenme, doğum kontrol hapı kullanımı, gebelik, sigara kullanımı, lenf sisteminin yetersizliği, irsi faktörler, hormonal dengesizlikler, spor yapmama, hareketsizlik gibi etkenlerin neden olduğu selülitten çeşitli yollarla kurtulmak ve büyük değişiklikler görmeniz mümkün. Ancak yine de hemen sonuç almayı ve her şeyin bir anda değişmesini beklemeyin.</strong><br /><strong></strong><br /><strong>Nereden Başlamalı?<br /><br />İlk Adım – Vücudunuzdaki toksinlerden kurtulun..Selülitten kurtulma işlemlerinden önce toksinleri vücudunuzdan atmanız önemlidir. Selülit tedavi yöntemlerini uygulamadan önce hayatınızda aşağıdaki değişiklikleri yapın:<br /><br />Beslenme Alışkanlığı.<br /><br />Sigarayı bırakın, alkollü içki ve kola, kahve gibi kafein içeren içeceklerden uzak durun. Sade su için. Toksinleri ve zararlı maddeleri vücuttan atmak için, günde ortalama 1.5 litre su içmek gerekir. Yapay tatlandırıcılardan, renklendiricilerden ve katkılı yiyecek, içeceklerden kaçının. Doğal olmayan ve toksinleri artıracak besinlerden uzak durun. Selülit tedavisinde tuzu asgari düzeye indirmek gerekir. Fındık, fıstık, çekirdek gibi kuruyemişleri yemeyin. Kırmızı et kullanımına ara verin. En iyisi balık tüketin. Tavuk yiyeceğiniz zaman derisini ve yağlarını çıkarın. Sizin için zor olacak, ama süt ürünleri yemeğe ara vermelisiniz. Patates, pirinç, elma, havuç su tutucu gıdalardır, bunlardan tüketmemeye gayret edin. Lifli gıdalar tüketin.<br /><br /><br />Hayatınızdan Stresi Uzaklaştırın.<br /><br />Vücudumuzda yer alan selülit kendi başına bir stres kaynağıdır. Vücudunuzu zorlayacak hareketlerden kaçının – aerobik, ağırlık kaldırma gibi. Daha kolay hareketlere yönelin. Örneğin; yüzme, dans gibi. Stresten uzak durun. Stresli vücut yağlardan kurtulmak yerine onları korumaya yönelir.<br /><br />Banyo ve düzenli duş selülit tedavisinde önemli rol oynar. Özellikle soğuk duş, kan dolaşımını arttırdığından selülit oluşumunu engelleyici özellik taşır.<br /><br />Selülit banyosu için birkaç reçete: </strong><br /><br /><strong>Deniz tuzuyla banyo. Banyo suyuna karıştırılmış deniz tuzuyla haftada 1 kez 15 dakika banyo yapın.<br /><br />Gül yapraklarıyla banyo. Gül yapraklarını toplayıp banyo suyuna ekleyin. Cildiniz yumuşak bir hal alacak. Bu banyo aynı zamanda rahatlamak için de idealdir.<br /><br />Deniz yosunu banyosu. Bu banyo toksinleri uzaklaştır, kirleri temizler, cildi ferahlatır. Bu banyoyu haftada 1 kez 20 dakika yapın.<br /><br />Banyo reçetelerine daha sonra detaylı açıklamalarla geri döneceğim. Daha önce ev koşullarında anti selülit reçeteleri yapma konusuna değinmek ve bu reçeteleri sizlerle paylaşmak istiyorum.<br /><br />Ev Koşullarında Selülit Tedavi Ürünleri Yapmak ve Kullanılan Yöntemler.<br /><br />Jeller. Genellikle jeller kozmetik ürünlerin içeriğinde yer alan yağlara karşı hassasiyeti olan ciltlerde kullanılır. Yağlı ve normal ciltlerde kullanımları uygundur.<br /><br />Gliserin Jeli.<br />Malzemesi: gliserin 56 gram, su 40 gram, mısır unu 4 gram.<br />Malzemeleri karıştırın ve iyice karışması için 2 saat bekletin.<br /><br />Ballı Jel.<br />Malzemesi:gıda jelatini 3 gram, gülsuyu 34 gram, bal 1 gram, gliserin 50 gram, borik asit 3 gram<br /><br />Jelatini gülsuyunda eritin, borik asidi ilave edin, ısırtılmış bal ilave edin. İyice karıştırın, 4-5 saat bekletin.<br /><br />Zor bir reçete oldu, ama sırada reçete çok J<br /><br />Banyo reçetesi. Daha önce de belirttiğimiz gibi deniz tuzu banyosu çok yararlıdır. Detaylara inecek olursak, 500 gram deniz tuzunu küvete boşaltın. Küvet suyunun sıcaklığı en fazla 37 derece olmalıdır. Banyo süresi 15-20 dakikadır. Küvetten sonra ılık suyla duş alıp, bornoz giyilmelidir. Bu banyo haftada 1 kez yapılabilir.<br /><br />Bir başka selülit banyosu tarifi. 300 gram bitki karışımı – lavanta, biberiye, atkuyruğu, yalancı iğde, kekik otu, mercanköşk, adaçayı,kekik karışımı küvete eklenir. 15 dakika banyo yapılır. Banyoyu masaj izledi takdirde daha etkili bir sonuç alınır.<br /><br />Banyo reçetelerine devam: 1 bardak yoğurdu bitki yağlarıyla karıştırın. Bitki yağları karışımı için birkaç seçenek var; Birinci seçenek, 3 damla ardıç, 1 damla biberiye, 1 damla sardunya, 1 damla lavanta, 1 damla adaçayı. İkinci seçenek, 4 damla lavanta, 3 damla limon, 5 damla kekik, 5 damla biberiye. Üçüncü seçenek, 6 damla kekik, 4 damla biberiye, 2 damla limon. Suyun sıcaklığı 37 derece, banyo süresi 20 dakika.<br /><br />Doğal Banyo. Ayrık otu ile zemberek otu birlikte ezilir. Elde edilen karışım yarım saat tuzlu suda kaynatılarak süzülür. Sıvı bir kaba alınarak gün boyu dinlendirilir. Gün aşırı yatmadan önce sıvı ısıtılarak oturak banyosu yapılır.<br /><br />Antiselülit Banyosu: 5 damla tarçın yağı + yarım bardak ılık süt karıştırılır, sıcak banyo suyuna eklenir. Banyo süresi en fazla 5 dakikadır.<br /><br />Portakal kabuğundan kurtulmak için bir başka deniz tuzu yöntemi: 1:3 oranda deniz tuzu eklenmiş bir bardak su her gün içilir.<br /><br />Selülitle savaşta bitkiler<br /><br />Selülitlerden kurtulmak için bitkiler yaygın olarak kullanılmaktadır. Dere otu kökü idrar söktürücü özelliğiyle organizmayı toksinlerden arındırır, endokrin bezlerinin metabolik işlevlerini normalize eder. Huş ağacı selülit oluşumuna de zemin hazırlayan, vücudun dokulardaki fazla suyu atmasını sağlar. Taze meyve ve sebze, özellikle kivi, limon, yulaf, bezelye, fasulye ve mercimek yiyerek cildinizin daha gergin bir yapıya sahip olmasını sağlayabilirsiniz. Beyaz ve kırmızı turp, maydanoz, çilek ve kereviz ise vücudun fazla suyu atmasını sağlar. Ayrıca yeşil çay, biberiye çayı, rezene çayı, zencefil, mısır püskülü yardımcı olabilir.<br /><br />Selülite karşı aşağıdaki bitkisel yağlar kullanılabilir; ardıç, limon, bergamot, greyfurt, turunç, limon otu, tarçın, muskat, sardunya.<br /><br />Japon diyet uzmanları zayıflamak için greyfurt ve kara biber kokularının yararlı olduğunu ortaya çıkarmışlar. Bu kokularla vücudun yağ yakma işlemi arasında direk bir bağlantı olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle greyfurdu aktif olarak kullanmaya başlasanız yararınıza olur. Hem deriye sürerek, hem banyoda kullanarak iyi sonuçlara ulaşabilirsiniz.<br /><br />Selülit için bitkisel takviyeler:<br /><br />Biberiye çayı, günde 2-3 bardak, tatlandırılmadan içilmelidir. Hamileler ve yüksek kan basıncı olanlar içmemelidir.<br /> Enginar yaprağı çayı için; 1 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış yaprak, 1 bardak kaynar suyla haşlanır, 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3 bardak çay, aç karnına, tatlandırılmadan içilir.</strong><br /><strong></strong><br /><strong>Limon suyu, suyla yarı yarıya inceltilir, tatlandırılmadan, günde 1 bardak içilir.<br /><br />Duvar sarmaşığının yapraklarını ufalayın ve bir litre sıcak suya katıp için.<br /><br />Erkeçsakalı çiçeklerini günde 4-5 kez demleyerek aç karna için. Fincan başına iki tutam erkeçsakalı yeterli.<br /><br />Günde en az 1 bardak greyfurt suyu için. Greyfurt selülitin düşmanıdır; yağları parçalar ve cildi canlandırır.<br /><br />Selülitle savaşta en çok kullanılan yöntem vücudu sarmaktır. Sarmak için özel bir örtü türü kullanılmalıdır. Uzun süre vücut ısısını koruyup, “sera etkisi” ortaya çıkaracak bir madde olmalıdır. Bu yöntemde kullanılan beyaz kil çok iyi sonuçlar vermektedir. İşte Maske Tarifleri.<br /><br />Sirke Maskesi. Bu yöntem için sadece doğal elma sirkesi uygundur, derecesi %4-6 civarındadır. Elma sirkesi ve suyu 1:1 oranında karıştırın. Bu karışıma limon yağı veya nane yağı veya biberiye yağı eklenebilir. Selülitli bölgeye sürün. Üzerini naylonla ve onun da üzerini battaniyeyle kapatın. Yarım saat – 1 saat bekleyin. Sonra maskeyi yıkayın, nemlendirici sürün.<br /><br />Ballı Sirke Maskesi. Eşit ölçülerde bal ve sirkeyi karıştırın, buğday unu ekleyip hamur yapın. Selülitli bölgeye uygulayın, yukarıdaki yöntemle 2 saat bekletin. Ertesi gün tuzsuz yağsız loru aynı bölgeye sürün, sarıp 2 saat bekletin. İşlemleri tekrarlayınca sonucu göreceksiniz.<br /><br />Beyaz Kil Maskesi. 1 paket kili suyla karıştırın, 5 damla limon, portakal, mandalina yağlarından birini ekleyin, 2 çorba kaşığı tarçın ekleyin. Selülitli bölgeye uygulayıp, yukarıda anlattığımız şekilde sarın. 20-30 dakika bekletin. Bu maske fazla yağların atılmasına ve problemli bölgenin pürüzsüzleşmesine neden olur.<br /><br />Yağ Maskesi. 20 ml zeytinyağı (badem, jojoba yağları da olabilir) + 3 damla limon yağı + 3 damla ardıç yağı + 3 damla lavanta yağı. İyice karıştırın, sorunlu bölgeye uygulayın. Yukarıda anlattığımız şekilde kompres yapın. 0.5 – 1 saat bekletin. Daha sonra yıkayıp nemlendirici sürün.<br /><br />Şifalı bitkilerle yapılan birkaç maske de var.<br /><br />Doğal Maske. Sarmaşık yaprakları ile kırlangıç otu yirmi dakika süreyle suda kaynatılır. Süzülerek elde edilen posaya, yulaf unu karıştırılarak lapa kıvamına gelinceye kadar susam yağı ile yoğrulur. Hazırlanan lapa, temiz bir beze yaydırılarak sorunlu bölgeye konur.<br />Doğal Maske 2. Kayın ağacının kabukları bir saat süreyle suda kaynatılır. Süzülerek elde edilen sıvı bir kaba doldurularak dinlendirilir. Dinlendirilen sıvıdan, tedavi süresince vücudun selülitli bölgelerine iki saatte bir kompres yapılır. Ayrıca ısıtılan bu sıvı ile her gün banyo yapılır.<br /><br />Scrub. Scrublar ölü deri giderici ve kan dolaşımını hızlandırıcı etki yaparlar. Bu özellikler selülitlere karşı savaşta önemlidirler.<br /><br />Scrub reçetesi. 1 ölçü zeytinyağını ½ ölçü ılık suyla karıştırın, üzerine ½ ölçü deniz suyu ekleyin. Karıştırın. Daha sonra hazır karışımı avucunuza dökün, selülitli bölgeye aşağıdan yukarıya olmak koşuluyla masaj yapın. İşlem bittikten sonra bölgeyi yıkayın, losyon veya krem sürün. Bu yöntemi haftada 1 kez kullanabilirsiniz.<br /><br />Kahveli Scrub. Yenisini pişin veya bayatını kullanın, fark etmez. Sıcak banyodan sonra, problemli bölgeye masaj yaparak uygulayın. 5-10 dakika bekletin. Yalnız kahve doğal olmalıdır. Karıştırma kahveleri kullanmayın.<br /><br />Yukarıda bahsettiğimiz deniz tuzunu da scrub olarak kullanabilirsiniz. Sıcak duş sonrası problemli bölgeleri tuzla ovun, 5-10 dakika masaj yapın, işlemden sonra nemlendirici sürün.<br /><br />Deniz Tuzlu Banyo Reçetelerine Devam.<br /><br />1.reçete. 1 kg deniz tuzu + 10-12 damla bitki yağları karışımı (mandalina, portakal, greyfurt, ardıç, limon)- 2. reçete. 1 kg deniz tuzu + 10 damla bitki yağları + yarım limonun suyu<br />3.reçete. 1 kg deniz tuzu + 10 damla bitki yağları + 1 litre papatya ve ısırgan otu çayı<br />4.reçete. 1 kg deniz tuzu + 10 damla bitki yağları + 250 ml süt<br />5.reçete. 1 kg deniz tuzu + 10 damla bitki yağları + 1 litre maden suyu<br />Banyolardan önce vücudunuzu kirlerden arındırırsanız daha iyi sonuçlar alırsınız.<br />Çok yöntem var hangisi nasıl bir sırayla kullanılmalı derseniz, uzmanlar şöyle bir sıralamayı öneriyorlar: Duş – scrub – banyo – maske – antilelülit jeli veya kremi + masaj – edinebilirseniz gece yatarken giymek için masaj pantolonu. İki günde bir ballı masaj yapın. Beslenmenize dikkat edin. Sabahları soğuk duş alın. Selülitte önemli olan dolaşımın hızlanmasıdır. Kılcal damarlar kan pompalamaya başlayınca bölgedeki dokular canlanır ve kendini yeniler.<br />Uzmanlar, doğal kıllı bir vücut fırçası kullanılarak, selülitin olduğu bölgelerin, cilt kuruyken fırçalanıp uyarılabileceğini de belirterek şunları kaydediyor: Nazikçe fırçalayarak başlayın. Vücudunuz alıştıkça biraz daha güçlü şekilde ovabilirsiniz. Ancak cildi harap etmemeye de özen gösterin.<br /><br />Selülit Ürünleri Yapmaya Devam:<br /><br />Masaj reçetesi. 2 ölçü badem yağı, 1 ölçü limon yağı, ¼ ölçü lime yağı, 3 ölçü kırmızı şarap, 3 ölçü vodka. Problemli bölgeleri günde 2 defa süngerle uygulayın.<br />Masaj reçetesi 2. Taze defne ve biberiyeyi cam kavanoza koyun. Üzerine çıkacak kadar susam yağı ve iki çorba kaşığı soya yağını karıştırın. İki hafta güneşte bekletin. Ardından karışımı süzüp içine 4 limon suyu sıkın. Vücudunuza masaj yaparak uygulayın. Bu karışım kan dolaşımını hızlandırır.<br />Selülit kremi: 25 gram okaliptüs yağı + 25 gram melisa yağı + 25 gram adaçayı + 15 adet dövülmüş aspirin + 10 adet limon suyu. Malzemeler iyice birbirine karıştırılır ve sonra masaj yaparak cilde uygulanır. Romatizma ağrısı için de çok faydalıdır.<br />Bu arada tabii bu masajları, kremleri yapıp kullanırken unutulmaması gereken en önemli şey yukarıda da belirttiğimiz gibi beslenme ve harekettir. Türk cerrah Dr. Mehmet Öz’ün söylediği gibi: “Selülit, deri ile kas dokusunu bir arada tutan lifli bölgedeki yağ birikimi sonucu oluşur. Krem kullanarak selülitten geçici olarak kurtulursunuz, ama yeniden ortaya çıkar. Selülitsiz bir bedene sahip olmak için beslenmenize dikkat etmeniz ve egzersiz yapmanız gerekiyor.”<br /><br />Selülit tedavisi için bir ipucu: Deniz kumu iyi bir selülit önleyicidir. Kumun içeriğinde bulunan iyot cildinizi canlandırdığı gibi, kumun kendisi cildi ölü deriden arındırır ve selülitleri parçalamaya yardımcı olur.<br /><br />Ünlülerden Birkaç Selülit Reçetesi<br /><br />Nüket Duru’dan Selülit Reçetesi. Selülitli bölge 10 dakika kaya tuzuyla ovulur. Sonra ılık suyla yıkanıp mısır unuyla ovulur. Ardından maydanoz tohumu kaynatılıp içilir.<br /><br />Tülin Şahin’in Selülit Reçetesi . Günde 5 meyve yemek, yürüyüş ve su jimnastiği yapmak.<br /><br />Sağlıklı yaşam konusunda yazıları ve çalışmalarıyla tanınan Dr. Ender Saraç’tan selülit masajı yağı reçetesi. Ender Saraç’ın tecrübelerine dayanarak geliştirdiği bu masaj yağı en az 3 hafta uygulanırsa 1-2 ay içinde sonuç verebiliyor. 1/2 tatlı kaşığı susamyağı, 1/2 kahve kaşığı portakal yağı, 4-5 damla biberiye yağı, 10 damla kekikyağını temiz bir kapta karıştırın. Sonra bu karışımı hafifçe ısıtın (vücut ısısına yakın olması yeterli). Selülit olan bölgeye ellerinizle yedirerek sürün ve iyice yedirdikten sonra hafifçe cildi kızartacak şekilde ham ipek keseyle veya kabak lifi gibi bir keseyle sertçe bastırarak en az 10-15 dakika masaj yapın. Daha sonra yağlı selülitli bölgeyi mutfak streçiyle sarın ve hemen ter atmak için spora veya egzersize gidin. En az 20 dakika aktif ve terletici hareket yaptıktan sonra banyoda iyice ovalayarak yıkanın. Eğer zamanınız varsa bu işlemi sabah ve akşam, yoksa sadece günde bir kez yapabilirsiniz.</strong>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-30847482740314182382010-08-07T17:00:00.000+03:002010-08-07T17:00:00.264+03:00Bitkilerle Doğal Saç Bakımı<strong>Saç deriniz kuruyor ve kaşınıyor ise, başınızı elma sirkesiyle yıkayın. Elma sirkesi kaşıntınızın kesilmesine yardımcı olacak, kuruluğu da giderecektir. Saçınız sürekli karışıyor ve zor mu taranıyor? Herhangi bir saç kreminden çok az bir miktarı (birkaç damla) spreyli bir şişeye koyun. Su ekleyin ve iyice çalkalayarak kullanın. Kepekten korunmak için bal kullanın! Çeyrek bardak sıcak suda 1 kaşık balı eritin. Parmaklarınızla saç diplerinize masaj yaparak bu karışımı iyice yedirin. Daha sonra saçınızı yıkayıp durulayın. Farkı farkedeceksiniz.<br />Sıcak yağ tedavisi<br /><br />Kurumuş ve yıpranmış saçları en iyi canlandırma yöntemi zeytinyağı tedavisidir. Saçlarınıza parlaklık vermek ve beslemek için 2 çorba kaşığı zeytinyağını ısıtın. Bunu yavaş yavaş tüm saç derinize yedirin. Sıcak suda ıslattığınız bir havluyu sıktıktan sonra bir türban gibi başınıza sarın. Havlu soğurken bu işlemi iki veya üç defa tekrarlayarak, başın yağı iyice emmesini sağlayın. Sonra saçlarınızı yıkayarak, iyice durulayın. Bu bakım türü, özellikle çabuk kırılan saçlar için çok yararlıdır.<br /><br />Hintyağı tedavisi<br /><br />Yarım çay fincanı hintyağını ısıttıktan sonra baş derinizi ovarak saçınızın yağı emmesini sağlayın. Yavaş yavaş tarayacağınız saçlarınızı kaynar suya batırırıp sıktığınız havluyla sarın. Bu işlemi yaptıktan sonra yarım saat kadar bekleyip şampuanla yıkayın. Bu tedavi, fazla ince, çabuk kırılan, kuru saçlara iyi gelir.<br /><br />Zeytinyağı ve bal tedavisi<br /><br />Yarım çay fincanı yeşil zeytinyağıyla bir çay fincanı süzme balı karıştırın. Bu sıvıyı iyice sallayıp çalkalayın ve bir kaç gün dinlenmeye bırakın. Daha sonra bu karışımı baş derisinize ovarak ve tarayarak yedirin. Ancak bu işlemi yaparken tarağın dişlerinin baş derinize batmamasına özen gösterin. Başınıza bir naylon torba geçirerek, başın sıcaklığını muhafaza etmeyi sağlayın. Karışımı başınızda yarım saat beklettikten sonra, saçlarınızı bol suyla durulayın. Bu işlem, koyu renk saçların ışıltılı bir hal alıp parlamasını sağlar.<br /><br />Protein tedavisi<br /><br />Yumurta ile yapılacak protein tedavisi hemen hemen her tür saç için uygundur. İki yumurtayı çırpın ve içine yavaş yavaş bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir çorba kaşığı gliserin, bir çorba kaşığı sirke (mümkünse elma sirkesi) ilave edin. Saçınızı bir kez şampuanladıktan sonra saçlarınıza bu karışımı sürüp 15-20 dakika bekleyin. Saçlarınızı iyice duruladıktan sonra saçlarınızın çok kısa sürede canlandığını fark edeceksiniz.<br /><br />Kakao yağı tedavisi<br /><br />Koyu renk saçlı kişilerin uygulayabileceği bir başka bakım yöntemi ise aşağıda anlatılan bu karışımdır. İçinde su kaynayan genişçe bir tencerenin içine daha küçük bir kabı oturtun. Yarım çay fincanı ayçiçeği yağını, 1 çorba kaşığı kakao yağını, 1 çorba kaşığı susuz lanolini bu ikinci kabın içinde eritin. Bütün bu yağlar eriyince, kabı kaynar suyun içinden alın ve karışımı iyice çırpın. Bu karışımdan 1 çorba kaşığı kadarını alarak buna 1 çorba kaşığı su katın, iyice karıştırın. Bu sıvıyı ovarak başınıza sürün ve bu durumda 15 dakika ile yarım saat arasında bekleyin. Ardından saçınızı yıkayıp durulayın. Bu tedavi koyu renk saçlara yeni bir canlılık ve parlaklık verir.<br /><br />Parlak saçlar için<br /><br />1 yumurtanın sarısı ile 2 çorba kaşığı zeytinyağını karıştırın. Saç diplerine sürüp masaj yapın ve 10 dakika bekleyin. Sampuanla yıkayıp durulayın. Saçlarınızın parlak ve sağlıklı bir görünüm kazandığını göreceksiniz.<br /><br />Besleyici maske<br /><br />1 yumurta sarısı, 1 çay bardağı demlenmiş çay, 1 çorba kaşığı badem yağı ve 2 damla limon suyunu bir kapta karıştırın. Saç diplerinize sürüp masaj yaparak iyice yedirin. 10-15 dakika bekleyip şampuanla yıkayın.<br /><br />Kepekli saçlar için<br /><br />2 çorba kaşığı limon suyu veya sirkeyi 4 su bardağı suya ilave edip ılıtın. Saçlarınızı yıkadıktan sonra bu karışımla durulayın.<br /><br />Derinlemesine temizlik ve parlak görünüm için<br /><br />Malzemeler:<br />1 fincan taze sıkılmış limon suyu veya sirke Yapılışı: Saçlarınızı şampuanladıktan sonra bir fincan limon suyu ya da sirkeyi saçlarınıza döküp, masaj yaparak iyice yedirin. Ardından saçlarınızı durulayın. Saç kremi sürün ve yıkayın. Bu, saçlarınızdaki tüm kiri alır ve saçlarınıza nefis bir parlaklık verir. Bu yöntemi 2 haftadan önce tekrarlamayın.<br /><br />Kepekli, dökülen ya da incecelen ve kırılan saçlar için<br /><br />Malzemeler:<br />Çemen tohumu Yapılışı: Çemen tohumlarını çektirin ve geceden suya yatırın. Elde ettiğiniz macunu saç derisine masaj yaparak sürün ve 15-20 dakika bırakın. Yumuşak bir şampuanla yıkayın. Bu macun kepek, dökülen, incelen, kırılan saçlar ve kellik gibi sorunlara iyi gelir.<br /><br />Yumuşak ve parlak saçlar için<br /><br />Malzemeler:<br />Çeyrek fincan elma sirkesi Bir çorbakaşığı şifalı ot (probleminize göre ihtiyacınız olan otu listeden seçin) Genel saç bakımı için: Biberiye yaprakları, ısırgan, dulavratotu kökü, mürver çiçekleri Kuru saçlar için: Papatya, kara kafes otu kökü, ısırgan, mürver çiçekleri Yağlı saçlar için: Limon kabukları, nane, limon otu Yapılışı: Saçınıza uygun otu, yeter miktarda kaynayan suya atın ve yarım saat tutun. Buna çeyrek fincan elma sirkesini de ekleyerek iyice karıştırın. Saçlarınızı şampuanlayın. Karışımı saçlarınıza tekrar tekrar dökün.<br /><br />Parlak saçlar için<br /><br />Malzemeler:<br />Bir portakal 1 çorbakaşığı bal Birkaç damla sandalağacı yağı Yapılışı: Portakalın suyu, su, bal ve sandalağacı yağını karıştırın. Bunu şampuan sonrası durulamada kullanın.<br /><br />Yıpranmış saçlar için<br /><br />Malzemeler:<br />Bir muz Birkaç damla badem yağı Yapılışı: Muzu badem yağıyla karıştırın ve saçlarınıza masaj yaparak uygulayın. 15 dk kadar saçınızda bıraktıktan sonra, maden suyuyla durulayın. Ardından şampuanlayıp saç kremi sürün.<br /><br />Kuru saçlar için<br /><br />Malzemeler:<br />Bir çorbakaşığı bal Yarım fincan tam yağlı süt Yapılışı: Balla sütü karıştırıp saç derisine masaj yapın ve 15 dk bırakın. Yumuşak bir şampuanla yıkayın.<br /><br />Kırılan saçlar için<br /><br />Malzemeler:<br />Hindistancevizi yağı Misket limonu suyu Yapılışı: Haftada iki kez, misket limonu suyuyla karıştırdığınız hindistancevizi yağını saçlarınıza sürün.<br /><br />Elektriklenen saçlar için<br /><br />Malzemeler:<br />Bal Yapılışı: Bir çorbakaşığı balı bir litre suyla karıştırıp, bunu şampuandan sonra durulama suyunda kullanın. Saçınızı her yıkadığınızda kullanın.<br /><br />Gören göze güzel, çirkin hepsi bir; Aşıklara cennet, cehennem hepsi bir; Ermiş ha çul giymiş, ha atlas; Yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir...<br /><br />Saç bakım maskeleri, saç tellerini onarır ve saçların derinlemesine bakımını sağlar. Maskenizi saç yapınıza uygun olarak seçin. Etkili bakım için haftada bir kez uygulayın. Boya, perma, güneş gibi saçları yıpratan durumlarda ise haftada 2 veya 3 kez şok bir kür uygulayın. Böylelikle saçlarınız eski canlılığına daha çabuk kavuşur.<br /><br />Kullanım önerisi:<br />Fındık büyüklüğünde bir parça maskeyi temiz saça uygulayın. Maskenin saça daha iyi ve hızlı nüfuz etmesi için saçınızı sıcak bir havlu ile sarın. Maskede önerilen süre kadar bekledikten sonra bol suyla durulayın. Durulamanın sonunda diplerden uçlara soğuk su tutun.<br /><br />Biberiye & Sirke Saç Durulama Suyu<br /><br />Bu durulama suyunu şampuandan sonra saç besleyicisi yerine kullanabilirsiniz. Aynı zamanda saçınızı şekillendirici ürünlerden güzel bir şekilde arındırmaktadır. Sirekli durulama suyu aynı zamanda saçınızın parıl parıl parlamasını sağlayacaktır. Biberiye ise saç derisinde kan dolaşımını düzenler ve saçın daha hızlı uzamasını sağlar. Kuru ve incelmiş saçlar için özellikle önerilir. İki dal biberiyeyi bir kavanoza koyun. Kavanozu elma sirkesi ile doldurun ve bir hafta boyunca karanlık bir odada saklayın. Günde bir kere kavanozunuzu sallayın ve biberiyenin iyice dağılmasını sağlayın. Bir hafta sonra suyu süzün. 1/3 fincan solüsyonu 3 fincan su ile seyreltin. Şampuanlanmış ıslak saçınıza ve saç derinize uygulayın. Saçınızı durulayın.<br /><br />Normal Saçlar İçin Tonik<br /><br />1 kahve fincanı iyi zeytinyağı 1 tatlı kaşığı deniz tuzu 1 çorba kaşığı elma sirkesi 1 çorba kaşığı biberiye yağı 1 tatlı kaşığı tatlı maya Tüm malzemeleri karıştırın. Boya sürer gibi saçlarınıza sürün. Streç flim sarın. Havlu ile üzerini kapatın. 2 saat bekleyin.<br /><br />Yağlı Saçlar İçin<br /><br />Bir tutam biberiye ve bir tutam kekiği 1 su bardağı kaynar suda demleyin. Sıvıyı saç diplerinize sürün.</strong>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-9592026953346605352010-08-07T16:00:00.000+03:002010-08-07T16:00:03.779+03:00Göğüs Bakımı<p><strong><br />Göğüsleriniz için en iyi bakım soğuk sudur. Soğuk su kan dolaşımınızı hızlandırır ve kaslarınızı sıkılaştırır. Elastikiyet sağlar.</strong></p><p><br /><strong>Her duş sonrası soğuk suyla göğüslerinize birkaç dakika masaj yapın. Eğer dayanabilirseniz buz dolu bir kaptan faydalanabilirsiniz.Duş sonrası soğuk suya soktuğunuz süngerle de masaj yapabilirsiniz. Göğüslerinize sıcak su tutmamaya dikkat edin.</strong></p><p><br /><strong>Göğüs bölgesinin neme ihtiyacı vardır.Her duştan sonra göğüslerinize nemlendirici kremle hafif hafif masaj yapın,bu işlem nem kaybını ve kırışıklıkları önleyecektir.Hamilelik gibi ani kilo alınan durumlarda vücudun deformasyona en müsait bölgelerinden biri de göğüslerdir.Bunun için bu tür durumlarda daha dikkatli olmalısınız.</strong></p><p><br /><strong>Rejim yaparken protein bakımından zengin bir rejim uygularsanız göğüsleriniz daha az etkilenecektir.Aksi halde sarkmalar kaçınılmaz olur. Sutyen seçerken çok dikkatli davranmalısınız.Alacağınız sutyen rahat olmalı,hareketlerinizi sınırlamamalı ve en az iki kopçalı olmalıdır.Denerken hareket edip rahat olup olmadığına bakın.Askıları istediğiniz gibi uzayıp kısalmalıdır.</strong></p><p><br /><strong>Limon bakımı da göğüsler için çok fatdalıdır.Ortadan ikiye keseceğiniz limonla göğsünüzü ve dekolte bölgenizi ovun,iyice durulayı bal sürün.10 dk. bekleyin ve iyice durulayın.Bu işlem cildinize parlak ve sağlıklı bir görünüm verecektir.</strong></p><strong></strong>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-60775328167404134972010-08-07T15:00:00.001+03:002010-08-07T15:00:02.622+03:00Kusursuz Bacaklar<strong>Bu yaz, kısa elbise ve etekler moda. Hem modaya uygun giyinmek hem de bakımlı görünmek için bacaklarınızın bakımına önem vermeniz gerekiyor. Kolaylıkla uygulayacağınız 5 bakım yöntemiyle kusursuz bacaklara sahip olabilirsiniz. Bacak bakımınızda yeniliklere yer açın! Sonuçları gördüğünüzde çok mutlu olacaksınız. </strong><br /><strong>Dans</strong><br /><strong></strong><br /><strong>Bacaklarınızı çalıştırabileceğiniz bir dans türü öğrenin.Salsa ya da rumba gibi. Haftanın 2 ya da 3 gün dans edin. Eğlenerek güzelleşmenin en keyifli yöntemi bu olsa gerek. Bacaklarınız sıkılaşırken, harika dansınızla etrafınızdakileri büyüleyebilirsiniz</strong><br /><strong></strong><br /><strong>Peeling</strong><br /><br /><strong>Bacaklarınıza epilasyon yapmadan önce peeling maskesi uygulayın. Body Shop gibi bitkisel bakım ürünleri satan mağazalardan alabileceğiniz bacak peelingi ile ölü hücrelerinizden arınacak ve pürüzsüz bacaklara sahip olacaksınız.</strong><br /><strong></strong><br /><strong>Epilasyon</strong><br /><strong></strong><br /><strong>Lazer epilasyon bacaklarınızın uzun süre pürüzsüz kalmasını sağlar. Uygun miktarda bütçe ayırıp bacaklarınıza epilasyon yaptırın. Tüysüz bacak = güzel bacak cümlesini unutmayın!</strong><br /><strong></strong><br /><strong>Bronzlaştırma<br /></strong><br /><strong>Beyaz etek giydiniz ve bacaklarınız rengi soluk! Ne can sıkıcı bir sahne değil mi? Bunun önüne geçmek, kontrast renklerden yararlanmak için bronzlaştırıcı sprey ya da ölçüsünü kaçırmadan bacak solaryumu kullanın.<br /></strong><br /><strong>Masaj</strong><br /><br /><strong>Bakımın en temel işlemlerinden biri masaj yapmaktır. Vucüt tipinize uygun nemlendirici bir krem ile her duş sonrası bacaklarınıza masaj yapın. Masaj hareketlerinizin topuklarınızdan basenlerinize doğru olmasına dikkat edin.<br />EgzersizGüzellik ve sağlığın olmazsa olmazıdır egzersiz. Her gün 20 dakika egzersiz yapmayı günlük hayatınızın alışkanlığı haline getirin. Hem kalp sağlığınızı hem bacak güzelliğinizi koruyun.</strong>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-66546455196901844242010-08-07T15:00:00.000+03:002010-08-07T15:00:00.639+03:00Vucut Bakımı<p><br /><strong>Nemlendirme</strong></p><p><br /><strong>Günlük duşunuz haricinde, haftada 2 kez vücudunuzu bir vücut arındırıcısı (pelling) ile ölü hücrelerden arındırın. Arındırıcı ürünü, önce parmaklarınızla, daha sonrada kıl bir eldiven ile hafifçe bastırarak ve küçük dairesel hareketler yaparak uygulayın. Hareket yönünüz hep kalbinize doğru yani aşağıya yukarıya doğru olmalı. Ürünü uygularken çok sert olmayın, sadece dirsek, diz ve topuk gibi derinin daha sert ve pütürlü olduğu bölgelerde ısrarcı olun. - Fazla sıcak su cildinizden doğal yağın yok olmasına neden olabilir. Ilık ya da serin suyla yıkanırsanız cildiniz daha sağlıklı kalacağı gibi kendinizi daha iyi hissedersiniz.- Duş veya banyo yaptıktan sonra mutlaka cildinize nemlendirici uygulayın. Hatta bu işlemi hafif nemli olan cildinize yaparsanız nemin cildinizin üst katmanlarına hapsedilmesini de sağlayabilirsiniz.- Kışın da nemlendirmeyi bir alışkanlık haline getirin. Pantolon veya çorapların altında cildinizin çatlamasına mani olmak için her duştan sonra mutlaka vücudunuzu nemlendirin.<br /></strong></p><p><strong>Eller ve ayaklar için</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Daha yumuşak eller için, haftada 1 veya 2 kez ellerinizi 5-10 dakika ılık süte batırın. Sütün içinde bulunan laktik asit cildinizi nemlendirir ve ellerinize yumuşaklık kazandırır.- Ellerinizin yaşlanmasını geciktirmek istiyorsanız, özellikle yaz aylarında mutlaka güneşi bloke eden bir kremle koruyun. Böylece ileriki yaşlarda oluşabilecek lekeleri azaltacak ve genç görünmenize neden olacaktır.- Düzenli pedikür yaptıramayacak kadar yoğunsanız, yürüyüşe çıkmadan önce (spor çorap giydiğiniz zaman) ayaklarınıza bol vazelin sürün. Yürüyüşünüz bittiğinde ayaklarınızın beslenmiş ve rahatlamış olduğunu fark edeceksiniz.- Ayaklarınız kuruyorsa, bol krem sürün (vazelin tavsiye edilir!). Sonra bir çift pamuklu çorap giyerek nemin içeride kalmasını sağlayın. Bu işi yatarken yapmak çok yararlı ancak çoraplarla uyumakta sıkıntı yaşıyorsanız size bir ipucu: çorabınızın parmak kısmını kesin, böylece ayaklarınız hava alırken yumuşayacak.- Ayak topuklarınızdaki sertliği gidermek için bir ev reçetesi: ılık su dolu bir leğenin içinde 2 poşet yeşil çayı demleyin. Yarım litre ılık süt ilave edin. Ayaklarınızı 30 dakika bu karışımın içinde tuttuktan sonra ponza taşı ile ovup, nemlendirici bir krem sürün. - Nasırlardan kurtulmak için ayaklarınızı birkaç dakika ılık suda tutun. Eczanelerde reçetesiz olarak hazırlanabilen %20 Carmol ve %12 Amlactin karışımı olan krem veya losyonu masaj yaparak ayaklarınıza iyice yedirin. Bu karışım tabanlardaki sert keratin tabakasını yumuşatır.<br />Unutmayın!</strong></p><p><br /><strong>Sakarlığınız yüzünden bir yerleriniz hep mor mu? Bundan sonra bir yere çarpınca, vurduğunuz bölgeye derhal en az 10-15 dakika buz uygulayın. 10 dakika bekledikten sonra tekrar 10-15 dakika buz tutun. Buz, deri altında oluşabilecek kanamayı durdurarak darbe alan bölgenin morlaşmasına engel olur.- Yanığınızın iz bırakmasını engellemek için yanmış bölgeye derhal bir E vitamini kapsülü kırıp uygulayın. Ayrıca, yanığa Aloe Vera jeli sürerseniz iyileşme hızını da artırırsınız.- Yapılan araştırmalara göre ergin kişilerde kalsiyum eksikliği olanlar büyük oranda. Her gün 1 bardak süt içmeyi alışkanlık haline getirin. Faydasını ilerleyen yaşlarda göreceksiniz.- Sağlık için koşmanın yararını biliyorsunuz. Elbette koşmak kalori harcamak adına da yararlı. Ancak geri geri koşmak daha da yararlı. Üstelik geri geri koşarken %31 daha fazla kalori harcarsınız. Yürüyüşte de aynı şey geçerli: geri geri yürümekle %78 daha fazla kalori harcarsınız.- Sabah uyandığınız zaman derin nefes almayı ve iyice gerinerek vücudunuzu esnetmeyi unutmayın. Böylece pompalanan kan artarak daha hızlı uyanıp daha diri hissedersiniz.</strong></p><strong></strong>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-50112644499090898032010-08-07T14:00:00.000+03:002010-08-07T14:00:05.424+03:00Epilasyon<strong>Lazer epilasyon insan vücüdunda oluşan tüylenmenin tedavisinde kullanılan en önemli gelişmelerden biridir. Lazer epilasyon kullanımından daha öncelerde insanlar istenmeyen tüylerin yok edilmesi için ağda, traş, cımbız gibi tedavi edici olmayan yöntemler kullanmaktaydılar.<br /><br />Lazer Epilasyon ile birlikte bu tür eylemlere gerek kalmadan, insan vücudunda oluşan ve istenmeyen tüylenmenin önlenmesi için kalıcı bir çözüm bulunmuş oldu.<br /><br />Lazer epilasyon ve bu yöntemden daha farklı olan iğneli epilasyon yöntemide lazer epilasyon gibi kalıcı çözüm olmaktadır, iğneli epilasyon lazer epilasyona göre daha fazla zaman almakta, bunun yanında ağrılı ve daha pahalı olması yönünden cezbediciliği kalmayan bir yöntemdir.<br /><br />Lazer epilasyon uygulamasında açık tenli ve koyu renkli tüylenmesi olan kişilerin daha başarılı sonuçlar elde ettiği gözlemlenmiştir.<br /><br />Lazer epilasyon uygulamasının yapıldığı merkezlerde, lazer epilasyon yaptıracak kişinin ten rengi, tüylenme durumu göz önünde bulundurularak her hastaya farklı lazer epilasyon uygulanır.<br /><br />Bu yüzden lazer epilasyon yaptırmaya karar veren bir kişi bu işi profosyonel anlamda yapan ve konunun uzmanlarını bünyesinde barındıran merkezlere gitmesi son derece önemlidir. Çünkü lazer epilasyon tedavisi sırasında uzmanlık, deneyim ve ekipmanlar sağlık açısından çok önemlidir…<br /><br />Lazer epilasyon uygulaması sırasında oluşacak etkilerin istenen ölçüde olmasının bu faktörlerle direkt olarak bağlantısı bulunmaktadır.<br /><br />Lazer epilasyon tedavisi iğneli epilasyon tedavisine nazaran bazı üstünlükleri vardır bunları kısaca;<br /><br />Lazer epilasyon tedavi süresi iğneli epilasyon tedavisine bakılarak çok daha az zaman almaktadır.<br /><br />Lazer epilasyon tedavisinde iğneli epilasyon tedavisinde görülen ağrılarla karşılaşılmaz, bu tedaviyi gören kişilerde herhangi bir ağrı söz konusu olmamaktadır.<br /><br />Epilasyon merkezlerindende öğrenilebileceği gibi lazer epilasyon tekniği iğneli epilasyona göre daha ucuzdur.<br /><br />İğneli epilasyon tedavi uygulaması her kıl kökü için farklı farklı uygulama yapılmaktadır ancak lazer epilasyon ile aynı anda birden fazla kıl köküne işlem yapıldığından daha az zaman almakta ve maliyeti daha düşük olmaktadır.</strong>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3817121050101133867.post-82564802229721660312010-08-07T13:00:00.000+03:002010-08-07T13:00:04.414+03:00Manken gibi bir vücuda nasıl sahip olunur?<strong>Tepeden tırnağa güzel bir kadın olmak hiç de zor değil. Kendinize ayıracağınz birkaç extra dakika ve her kadının bilmesi gereken minik sırlar ile güzelliğinize güzellik katın...<br /><br />Saçlarınızı düzenleyin<br />Eliniz için kullandığınız, nemlendiricilerden biraz saçınıza sürerseniz uçuşan ve elektiriklenen saçlarınızı yatıştırmış olursunuz. Nemlendiriciyi banyo sırasında sürerseniz saçlarınızı kuruladıktan sonra daha parlak ve canlı olduğunu görürsünüz.<br /><br />Saçlarınızın kolay yağlanmasına izin vermeyin<br />Şampuanlama sırasında eğer saçınzı tarayacaksanız çok sert biçimde taramak yerine hafifçe tarayın. Ayrıca kullandığınız kremi saçınızın ortasundan başlayarak uçlarına doğru sürün.<br /><br />Saçlarınızın daha hacimli olması için pudra kullanın<br />Cansız saçlarınızı canlandırmayı ve daha hacimli görünmesini istiyorsanız bebek pudrası kullanın. Kullandığınız bu pudra saçınızdaki fazla yağı alacak ve saç tellerinizi daha kalın gösterecektir.<br />Eğer saçınızın grileştiğini görürseniz kullandığınız pudranın birazını yıkayın. Çünkü çok kullandığınızda saçınıza zarar verebilir.<br /><br />Saçlarınızı kurutmadan önce<br />Saçlarınızın dalgalarının kalıcı olmasını istiyorsanız kurutma makinasıyla kurutmadan önce bir müddet kendi kendine kurumasını bekleyin.<br /><br />Bebeklik saçlarınıza çözüm bulun<br />Alnınızın üstünde bulunan tüy gibi ufak bebek saçlarınız için çok kolay bir önerimiz var. Diş fırçanızı ıslatın ve öndeki o ufak saçları arkaya doğru tarayın. Daha sonrada yerinde kalmaları için şekillendirici kullanarak kurutun.<br /><br />Sabah yaptığınız saç modelinizi koruyun<br />Sabah evden çıkarken yaptığınız saç modelini günün ilerleyen saatlerinde de kullanmak istiyorsanız ufak tokalarla saçınıza destek yapabilirsiniz.<br /><br />Kepek sorununa son<br />Şampuanlama sırasında saçınıza masaj yaptıktan sonra nemli bir havlu ile kurulayın ve<br />tarayarak kepekleri atın. Ayrıca banyo sırasında şampuanınıza elma suyu ekleyebilirsiniz. Fakat bu karışımı uyguladıktan sonra saçınızı kurutmayıp kendiliğinden kurumasını bekleyin. Artık sabah kalktığınız zaman saçınıza şekil verebilirsiniz.<br /><br />Saçlarınızı kolay şekillendirin<br />Biryantin gibi saç şekillendiricilerini kullanmadan önce saçınızı kurutun. Ama yine de biraz nemli kalabilir. Böylelikle hem kullanılması daha rahat olur hemde saçınız daha kolay şekil alır.<br /><br />Kendinizi iyi hissetmek için banyo yapmayı düşünüyorsanız...<br />Duş aldıktan sonra 38 derecelik banyo suyuna 1.8 litre saki (bir çeşit Japon içkisi) ve bir avuç deniz suyu atarsanız tüm ölü hücreleriniz temizlenmiş olur.<br /><br />Yüzmeden önce saç bakımı<br />Denize ya da havuza girmeden önce saçlarınızı soğuk su ile ıslatın. Böylece saçlarınız tuzlu ve klorlu suya girmeden önce kendini yeniler ve korur.<br /><br />Saçlarınızın parlaklığını korumak için<br />Özellikle açık renkli saçlı kadınların yapması gereken tek şey, saçlarının parlaklığını korumaktır. Işıl ışıl saçlara kavuşmak için banoydan sonra durulama sırasında bir iki damla limonu su ile karıştırarak saçınıza sürmelisiniz.<br /><br />Gergin göğüslerin ameliyatsız hali<br />Hormonal açıdan tedavi görüyorsanız (doğum kontrol hapları ya da menopoz tedavisi) göğüslerinizin gerilimini ayarlayabilirsiniz. Kullanacağınız ürünlerin içinde sıkıştırıcı ruscus, güçlendirici gingseng ve ada çayı olmasına özen gösterin. Bu maddelerin bulunduğu losyonlar, göğüsleri kaplayan deri dokusunu güçlendirir ve ferahlık verir.<br /><br />Rejim yaparken göğüsleriniz sarkarsa<br />Kadınların sıkı bir rejime girdiklerinde kilo vermekten göğüslerinin sarktığı görülür. Bu durumda proteini zengin rejimler yapmalısınız. Böylece elastin ve kolajen lifleri esnekliğini kaybetmemiş olur.<br /><br />Kirpiklerin görünüşü<br />Eğer sürdüğünüz rimel, kirpiklerinizi istediğiniz gibi göstermiyor ve çipil çipil bir görünüm veriyorsa rimeli kesinlikle kirpik uçlarına sürmeyin. Bunun yerine kirpik diplerine derinlemesine sürmeyi deneyin.<br /><br />Cildiniz parlıyorsa<br />Cildinizi kurutmadan matlaştırmanız gerekir. Fondöteninizi sürmeden önce matlaştırıcı kremler kullanmalısınız. Ve günlük kremler kullanırken bunların jel olmalarına özen gösterin.<br /><br />Gözlerdeki şişlik<br />Sabahları uyandığınızda gözleriniz kızarmış ve şişmişse uyudunuz odayı havalandırmalısınız. Daha sonra ise rahatlatıcı losyona batırdığınız pamuğu gözlerinizin üzerinde en az 10 dakika bekletin.<br /><br />Aseton kullanımı<br />Asetonlu pamuğu tırnağınız üzerine sürtmek tırnaklar için çok sakıncalıdır. Bunun için pamuğu bir kaç saniye tırnağın üzerinde beklettikten sonra tek hareketle ojeyi çıkarabilirsiniz.<br /><br />Manikür sırları<br />Tırnağın kenarındaki ince deri parçalarını kesmek hiç de sağlıklı değil. Bu nedenle fazla deri parçaları ucu pamukla sarılmış küçük bir çubuk yardımı ile arkaya doğru itilebilir.<br /><br />Güne zinde başlamak<br />Sabahları yorgun kalıyorsanız vücudunuzu toksinlerden arındırmak için bir bardak limonlu ılık su içebilir, cildinize de maden suyu ile masaj yaparsanız canlandırmış olursunuz.<br /><br />İyi bir manikür<br />Tırnaklarınız zarar göreceğinden asla metal törpü kullanmayın. Karton, tahta veya plastik törpüyü tercih edin. Özellikle aynı yöne doğru törpülediğiniz tırnaklarınız yanlara doğru törpülediğiniz tırnaklara göre daha sağlıklıdır.<br /><br />Yumuşak eller<br />El kreminin cildinize daha iyi nüfus etmesini istiyorsanız; ellerinizi içi sıcak su dolu bir tencerenin üzerinde tutun. Böylece cilt üzerindeki gözenekler açılacak ve krem cilde kolay nüfuz edebilir.<br /><br />Göz makyajı temizliği<br />Göz makyajınızı temizlerken göz kapağı ve çeversini ovuşturmamalısınız. Bunun için kullandığınız ürünü göz kapağınıza sürdükten sonra bir parça pamukla göz pınarından dışarıya doğru hafif dairesel hareketlerle silin.<br /><br />Kırılmayan tırnaklar<br />Tırnaklarınızın daha sert olmasını istiyorsanız ılık suyun içine zeytin yağı ve limon suyu ekleyerek ellerinizi bir süre içinde bekletin. Tırnaklarınız olduğundan daha sert olur.<br /><br />Mat dudaklar için<br />Mat rujları seviyorsanız dudak kalemi kullanmalısınız. Böylece dudaklarınız parlamayacak ve çerçeveyi çok fazla taşırmadığınız sürece dudaklarınıza ayrı bir dolgunluk kazandıracaktır. Sadece dudak kalemi ile de dudaklarınıza renk verebilirsiniz. Ama burada dikkat etmeniz gereken bir nokta var; kalemi dudağınıza dik hareketlerle sürdükten sonra parmağınızla iyice dağıtmalısınız.<br /><br />Farların kullanımı<br />Eğer farlarınız göz kapaklarınızın üzerinde birikiyorsa kesinlikle yağ bazlı farlar kullanmayın. Yoğun renk pigmentleri içeren pudra farlardan kullanmalısınız. Hafif sedefli farlarda bu konuda çok kullanışlı. Çünkü içeriğindeki sedefli maddeler göz kapağının üzerine yapıştığı için birikme yapmaz.<br /><br />Ellere süt banyosu<br />Manikür yapılırken su yerine artık süt kullanılıyor. Ellerinizi en az beş dakika ılık sütün içinde dinlendiriseniz elleriniz ve özellikle tırnaklarınızın güçleneceklerini göreceksiniz.<br /><br />Buzlu dudak kremi<br />Eğer dudak kalemi kullanıyorsanız size önemli bir tavsiye. Kalemi kullanmadan önce buzlu bir kabın içinde bekletirseniz daha iyi sonuç alırsınız.<br /><br />Susuz ciltler için<br />Vücudunuzda su eksikliği varsa badem özlü bakım kremleri kullanmalı ve yeşil çay içmelisiniz.<br /><br />Diş sağlığı<br />Diş etlerinizi kuvvetlendirmeniz için küçük taneli tuzları diş fırçanızın üzerine koyun. Daha sonra da diş etlerinize kadar dişlerinizi fırçalayın. </strong>Unknownnoreply@blogger.com1